 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/8423
K: 1986/9034
T: 09.10.1986
DAVA : (Ö.İ.-İş) Sendikası adına Avukat (E.S.) ile (T.) Sendikası Genel Başkanlığı adına Avukat (A.N.K.) aralarındaki dava hakkında İstanbul 6. İş Mahkemesi'nden verilen 12.9.1986 günlü ve 633-761 sayılı hüküm, davacı (Ö.İ) Sendikası Avukatınca temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 2822 sayılı TİSGLK bir işyerinde veya işyerlerinde TİS'si yapılmasını bazı genel ve özel şartlara tabi tutmuş ve genel şartlar arasında çoğunluğa dayalı yetki unsurunu da ön plana almıştır. Dava konusu işyerinde (T.) Sendikası yetki belgesi almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na başvurmuş, kendisinin çoğunluğa haiz olduğu yolunda belge verilmişse de bu belgenin aynı işkolunda kurulmuş sendikalara ve işverene tebliği üzerine yasal süre içinde (Ö.İ.-İş) Sendikası itiraz etmiş, mahkeme bu itirazı incelemekte iken (T.) Sendikası kesin yetki belgesi almadan işverenle TİS'si yapmak üzere teşebbüse girişmiş ve sonunda bu sendika ile 23.8.1985 tarihinde bir TİS'si imzalanmış ve yürürlüğe konmuştur. Öbür yandan sözleşmede taraf sendikanın yetkisine yapılan itiraz sonucu mahkemece bu sendikanın çoğunluğu bulunmadığına ve yetkili olmadığına karar verilmiş ve bu karar Yargıtay'dan onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Böylece yetki belgesi alınmadan yapılmış bir TİS'si ortaya çıkmıştır. Bu sözleşmeye de muteriz sendika 16. maddenin 2. fıkrasında belirlenen süreye uyarak 45 gün içinde aynı sebeple mahkemeye başvurarak iptalini istemiştir.
Aslında 15. maddenin sonuna rastlayan hükmüne göre yetki belgesine itiraz edilmesi halinde karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerinin durdurulması icap ederdi. TİS'si yapan sendika, Yasa'nın bu hükmüne aykırı davaranışta bulunduğundan hiçbir zaman iyiniyetli sayılamaz. Yasa'nın aynı konuda getirdiği hükümler de kamu düzeniyle ilgili olup bunun dışında diğer düşünceler kamu düzeni düşüncesinin üstüne çıkamaz. Yine bu düşünceyledir ki 2822 sayılı Yasa'nın 16/II. fıkrası 3299 sayılı Yasa ile değiştirilmiş Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na da bu konuda dava hakkı tanınmıştır.
Orta yerde yetki belgesi alınmadan yapılmış bir TİS'si vardır ve bu sözleşmenin iptali için de yasal hakkın kullanılması suretiyle mahkemeye başvurulmuştur. Bu durumda sözleşmenin iptaline karar vermek gerekirken yazılı düşüncelerle isteğin reddedilmesi Yasa'nın yukarıda sözü edilen maddelerindeki anlatımlarına ve amacına aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 9.10.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı Öz İplik Sendikası işin başından itibaren hüküm tarihine kadar geçen süre içinde TİS'nin yerine geçebilecek bir TİS'si yapma yetkisine sahip olmamıştır. Hatta bu yönde bir çoğunluk tesbiti isteminde dahi bulunmamıştır. Böyle bir durumda davada sözü edilen TİS'nin hükümsüzlüğüne karar verilmesi işçilerin sözleşmesiz kalmasına ve hatta haklarının bu TİS'den önceki seviyeye düşmesine müncer olabilir ki, bu hal, işçilerin mağduriyeti sonucunu yaratır. Oysa İş Hukuku işçilerin korunmasına yönelik bir özelliğe sahiptir. İşçilerin mağdur edilmesi, İş Hukukunun anılan özelliğine aykırı olur. 2822 sayılı TİSGL'nun 16. maddesi hükmünce de,yetki belgesi alınmadan yapılan bir TİS'inde taraflardan birinin veya her ikisinin yetkili bulunmadığı hallerde işyerinde ilan tarihinden itibaren 45 gün içinde ilgililerce dava yoluyla hükümsüzlüğü ileri sürülmediği taktirde artık TİS'nin hükümsüzlüğüne karar verilmesi istenemiyecektir. Bu düzenleme az önce açıklanan iş hukukunun işçileri koruyucu özelliğinin bir sonucudur. Kanun koyucunun amacı işçiyi TİS'siz bırakmamak iş barışını sağlamaktır. Olayda iptali istenen TİS'si sona ermesine yakın bir süreye kadar uygulanmış ve bitimine çok az bir süre kalmıştır. Gerçekten sözleşmeyi bu safhada hükümsüz kılmak iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz. Şayet davacı sendika yukarda işaret edildiği gibi bu sözleşmeyle işçilere sağlanmış olan hakları telafi edebilecek şekilde bir TİS'si yapma yetkisi almış olsa idi, iptal cihetine gidilebilirdi. Sonuç olarak, mahkemenin iptal isteğini reddetmesinin iş hukukuna ve kanunun amacına uygun olduğu kanaatile hükmün onanması oyundayız.