 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/4931
K: 1986/5981
T: 06.06.1986
DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : İş süreleri günlük ve haftalık olarak İş Kanunu'nun 4. Bölümünde işin düzenlenmesi başlığını taşıyan 61 ve ardından gelen maddeler ile 17.4.1984 tarih ve iş sürelerine dair ve postalar halinde usul ve kurallar hakkındaki tüzükler sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat veya daha az çalışılması hakkındaki tüzükte düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre genel bakımdan iş süresi haftada 45 saat ve haftada 6 işgünü çalışılan işlerde günde 7,5 saati geçmemek üzere ve Cumartesi günleri kısmen veya tamamen tatil eden işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanacağı kabul edilmiştir.
Bu günlük çalışma süresi içerisinde ayrıca ortalama bir zamanda o yerin adet ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle 4 saatten fazla ve 7,5 saatten az süreli işlerde de en az 1/2 saat ara dinlenmesi verileceği ve bu ara dinlenmelerinin çalışma süresinden sayılmayacağı İş Yasası'nın 64 ve adı geçen tüzüklerin ilgili maddelerinde belirtilmiştir.
Davamızda söz konusu olan işyerinde işin gece ve gündüz üçerli postalar halinde 30.7.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2869 ve 29.3.1983 tarihinde yürürlüğe giren 2965 sayılı Yasa hükümlerine göre haftanın Cumartesi dahil 6 işgününde 7,5 er saatlik vardiyalarla çalışıldığı ve 1/2 saat ara dinlenmesi verildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Uyuşmazlık 1.1.1982 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmesi'nin 22. maddesinde günlük ve haftalık çalışma süreleri aynen yasa ve tüzüklerdeki belirlemelere uygun olarak düzenlendikten ve ara dinlenmelerinin iş sürelerinden sayılmayacağına işaret edildikten sonra, işçilerin bu dinlenmeler sırasında işyerini terk edemeyecekleri hükmünden çıkmaktadır.
Ara dinlenmesi Yasa'da belirlenen günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin adet, örf, iklim, mevsim, gelenekler ve gereğine göre düzenlenen belirli bir süre çılıştıktan sonra işçinin yeme, içme, dinlenme gibi beşeri ihtiyaçlaını giderme amacına yönelik bir müessese olarak iş hukuku düzenlemelerinde yer almıştır. Ve bu kısa sürenin iş sürelerinden sayılmayacağı açık ve seçik olarak bu düzenlemelerde belirtilmiştir.
Toplu İş Sözleşmesi'nden dinlenme sırasında işçilerin işyerlerini terkedemeyecekleri yolundaki kayıt ara dinlenmesi kavramının anlam ve amaçlarını sınırlayıcı ve bu hakkın özünü zedeleyici bir kayıt olarak düşünülemez. Olsa olsa çok kısa süre içerisinde işçilerin dinlenmeden sonra işe zamanında devamını sağlamaya yönelik bir tedbir olarak düşünmek icap eder. Bu nedenle yasa ve tüzüklerde ve işyerinde uygulanan Toplu İş Sözleşmesi'nde açıkça iş süresinden sayılmayacağı belirtilen ve işçilere ara dinlenmesi olarak verildiği tartışmasız olan bu sürenin yasa ve sözleşmeler hilafına sadece işyerini terkedemeyeceklerine dair kayda dayanılarak iş süresinden sayılıp fazla mesai şeklinde değerlendirilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halnde ilgiliye iadesine 6.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.