 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/3174
K: 1986/4662
T: 06.05.1986
DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, belediyeye bağlı elektrik işyerinde haftalık çalışma saatini 40 saat olarak öngören ve Genel İş Sendikası ile yapılmış bulunan 1.3.1979-28.1981 tarihlerini kapsayan toplu iş sözleşmesine tabi olarak çalışmakta iken, işyeri 1.6,1983 tarihinde TEK'e devredilmiş ve bu devirden sonrada Yüksek Hakem Kurulu tarafından 11.8.1982 tarihinde yenilenen ve haftalık çalışma saatini 48 saat olarak düzenleyen ve ancak işyerinde bunun altında bir uygulama varsa o uygulamanın devam edeceğini hükme bağlayan 1.3.1981-28.2.1984 tarihleri arasını kapsayan toplu iş sözleşmesi uygulanmıştır.
Davacı 1.3.1979 tarihinden itibaren dava tarihine kadar haftada 48 saat çalıştırıldığını iddia ile aradaki 8 saatlik farkın fazla çalışma olarak karşılığını istemiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belgeler mevcut olmadığından 1.6.1983 ile haftalık çalışmanın kanunen 45 saate indirildiği 31.7.1983 tarihine kadar 40 saat ile 48 saat arasındaki 8 saatlik çalışmaya ait fazla mesai ücreti hesap etmiş, 31.7.1983 ile 4.2.1985 tarihine kadar ise önceki sözleşmede öngörülen yine 40 saati esas almak suretiyle haftalık 40 ile 45 saat arasındaki 5 saatlik çalışma için fazla mesai hesabı yapmıştır.
Yüksek Hakem Kurulu'nun yenilediği toplu iş sözleşmesinin 21'nci maddesi ile haftalık kanuni iş süresi esas alınmıştır. Bu süre 1.6.1983 ile 31.7.1983 arasında 48 saat, 31.7.1983 tarihinden sonra ise 45 saattir. Şu hale göre davacının anılan dönemlerde haftada 48 ile 45 saat çalışması gerekecektir. Yine bu sözleşmede belirtilen haftalık çalışma saatleri altında bir uygulama varsa bu uygulamaya devam olunacağından söz edilmiştir. Bu ifadeden fiilen çalışılan sürelerin amaçlandığı; haftalık çalışmayı 40 saat olarak tesbit eden süresi sona eren toplu iş sözleşmeye yollama yapılmadığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca fiilen çalışılan sürelerin uygulanmakta olan süreler olarak kabulü gerekir. Yeniden toplu iş sözleşmesinin süre itibariyle kapsamında kalan 1.6.1983 ile 31.7.1983 tarihleri arasında davacının kanuna ve bu sözleşme hükmüne göre fiilen 48 saat çalıştırıldığında uyuşmazlık yoktur. Bundan sonraki sürede ise 45 saat çalıştırıldığı gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Böylece fiilen eski uygulama sürdürülmüş ve toplu iş sözleşmesi ile amaçlanan sonuç hasıl olmuştur. Böyle olunca davacının fazla mesai yaptığından söz edilemez Bir an için aksi anlam çıkarılsa bile kanuni iş sürelerini aşmıyan çalışmaların fazla mesai sayılmayacağı, bu süre için sadece normal ücret istenebileceği daire içtihatlarından bulunmaktadır. Ancak yukarıda açıklanan toplu iş sözleşmesi hükmüne göre böyle bir isteğe de yer olmamak gerekir. Bu nedenle davanın reddine karar vermek icap eder. Mahkemenin değişik değerlendirme ile isteği kabul etmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.5.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.