 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/2571
K: 1986/3868
T: 09.04.1986
DAVA : Davacı, gecikme zammının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatının geç ödenmesi sebebiyle istek konusu yapılan gecikme zammı, işyerinde 30.7.1983 tarihine kadar uygulanan toplu iş sözleşmelerinden kaynaklanmış olup, bu şekilde adlandırılmış olan bu ödeme 30.6.1978 tarihine kadarki sözleşmelerin ekini teşkil eden Kıdem Tazminatı Yönetmeliği'nin müşterek hükümlerinin 2 nci bendinde aynen "kıdem tazminatı ödemeleri aktin sona ermesinden itibaren en geç bir ay içinde yapılır. Bir ayı geçen ödemelerde, geç ödenen her ay için % 5 gecikme zammı ödenir" şeklinde düzenlenmiş, bunu takip eden 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin ekindeki Yönetmelik'te bu husus "bir ayı geçen ödemelerde aktin feshi ile veya sona erme tarihi ile kıdem tazminatının tamamen ödendiği tarih arasındaki her gün için en yüksek faizli devlet tahvili yıllık faizi fiyatı esas alınmak suretiyle hesaplanacak günlük faiz fiyatı üzerinde kıdem tazminatının tamamı için gecikme zammı ödenir" şeklinde düzenlenmek suretiyle bu zammın hukuki açıdan tamamen alacağın geç ödenmesinden doğan ve ara yerde enflasyon nedeniyle paranın yıpranmasını telafi etmek üzere kabul edilmiş faiz niteliğinde bir ödeme olduğu bu şekilde açıklığa kavuşturulmuş bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hukuki uyuşmazlıklarda maddi olayların hukuki niteliğini isabetle tayin etmek çok önemli bir konudur. Uyuşmazlığın çözümü nitelendirmenin doğal bir sonucudur. Toplu iş sözleşmelerinde yukarıda açıklanan biçimde düzenlenen ödemenin adı ne olursa olsun hukuki niteliğinin yüksek oranlı geçmiş günler faizinden ibaret olduğu açıkça ortadadır. Toplu iş sözleşmelerindeki düzenleme biçimlerine göre buna başka türlü anlam vermek mümkün değildir. Nitekim yasa koyucu da, aynı amaçla, 30.7.1983 tarihinde kıdem tazminatını düzenleyen 14 üncü maddesini 2869 sayılı Yasa ile değiştirirken bu maddenin 12 nci fıkrasında aynen "kıdem tazimanıtın zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yükek faizin ödenmesine hükmeder" demek suretiyle bu ödemeyi akti olmaktan çıkarıp yasalaştırmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere gecikme zammı adı altında yapılan ödeme hukuki niteliği itibariyle tamamen geçmiş günler faizi niteliğinde bir ödeme olup, BK'nin 104'üncü maddesine göre faize-faiz yürütülemeyeceğinden kararın bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.