 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1986/1531
K: 1986/3176
T: 20.03.1986
DAVA : Davacı, Toplu İş Sözleşmesi farkından doğan alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, işyerinde 1.8.1984 ile 31.7.1986 tarihleri arası için yürürlüğe konulan ve 11.12.1984 tarihinde imza edilen TİS.'nin geçici 2nci maddesinin "taraf işçi sendikası olmayan işçilerden, bu sözleşmenin imza tarihinden itibaren otuz gün içinde işverene yapacakları başvuru ile taraf işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemek istediklerini bildirenleri yürürlük tarihinden itibaren imza tarihine kadar geçen süreye ait dayanışma aidatını da ödemeleri şartı ile sözleşme hükümlerinden sendika üyesi olan işçiler gibi yararlanırlar" hükmüne dayanarak, söz konusu TİS.'nin başlangıç tarihi olan 1.8.1984 ile imza tarihi olan 11.12.1984 tarihleri arasındaki süreye ilişkin olarak bu TİS.'inden yararlandırılmasını istemiş ve taraf işçi sendikasınca 31.7.1984 tarihinden itibaren dayanışma aidatının ödendiğini de bildirmiştir. Mahkeme isteği hüküm altına almıştır.
2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 9 uncu maddesinde TİS.'nden taraf işçi sendikasının üyelerinin yararlanacağı belirtildikten sonra, yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilme TİS.'nin imzalanması tarihinde üye olma şartına bağlanmıştır. Buna göre TİS.'nin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olmayanlar, geriye giderek yürürlük tarihinden itibaren TİS.'inden yararlanamıyacaklardır.
Sendika üyesi olmayıp da, dayanışma aidatı ödemek suretiyle TİS.'nden yararlanmak istiyenler için, paralelliğin sağlanması gerekir. Böyle olunca dayanışma aidatı ödemek isteyenlerin de geçmişe yönelik olarak TİS.'nden yararlanmaları düşünülmez. Yani sonradan sendika üyesi olanlara verilmeyen bir hak sendika üyesi olmayanlara verilemez. Bundan başka 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesi hükmüne göre işveren, bir sendikaya üye olan işçilerle arasında işin sevk ve dağıtımında, işçinin mesleki ilerlemesinde işçinin ücret, ikramiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer husulara ilişkin hükümlerin uygulanması veya çalıştırılmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz.
İmza tarihinden sonra sendikaya üye olanlar geriye doğru yürürlük tarihinden itibaren TİS.'nden yararlanamıyacaklarına göre, sendika üyesi olmıyanlara dayanışma aidatı ödeme suretiyle bu hakkın verilmesi az önce açıklanan 2821 sayılı Kanunun 31 inci maddesinde öngörülen esaslara aykırı olur.
Öte yandan 2822 sayılı Kanun 9 uncu maddesi hükmünce dayanışma aidatı ödemek suretiyle TİS.'nden yararlanma, talep tarihinden geçerlidir. Talebin ise, imza tarihinden sonra yapılabileceği aynı madde içeriğinden anlaşılmakta olduğu gibi, bu husus Yargıtay İçtihatları gereğidir.
Gerek taraf sendika üyeleri ve gerekse dayanışma aidatı ödemek suretiyle TİS.'nden yararlanmak isteyenler yönünden yukardan beri açıklanan esaslar kamu düzeni ile ilgili olup, uyulması zorunludur. Aksine yapılan sözleşmeler geçirsizdir.
Bu durumlar karşısında davacı dayanışma aidatı ödemek suretiyle imza tarihinden önceki süre ile ilgili olarak TİS.'nden yararlanamaz. Davanın reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.3.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI :
Bir işyeri veya işyerleri için yapılan Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma biçim ve koşulları konusuna 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 9 uncu maddesinde yer verilmiştir. Ancak bu maddeye anlam verilirken bu maddeyi tek başına ele almamak 2821 sayılı Sendikalar Yasasının 31 inci maddesiyle 36 ncı maddesini ve özellikle 9 uncu maddenin bu şekilde düzenlenmesinin nedenleri ve amaçlarını birlikte ele almak ve ona göre bir sonuca ulaşmak gerekir.
2821 sayılı Yasanın Sendikaya üye olup olmama hürriyetinin teminatı başlığını taşıyan maddesi işçiler arasında sendikalı olup olmamaları bakımından bir ayrım yapılmaması genel bir ilke olarak benimsendikten sonra ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında Toplu İş Sözleşmesinin değişik hükümler getirebileceğinden söz edilmiştir. Bu maddenin 3 ve 4 üncü fıkraları aynen şöyledir. (İşveren, bir sendikaya üye olan işçiler arasında, işin sevk ve dağıtmında, işçinin mesleki ilerlemesinde, işçinin ücret, ikaremiye ve primlerinde, sosyal yardım ve disiplin hükümlerinde ve diğer hususların uygulaması veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz.
Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında Toplu İş Sözleşmesi hükümleri saklıdır. Yasanın bu düzenlenmesine göre Toplu İş Sözleşmesinin paraya ilişkin hükümleri dışındaki hükümleri ve yükümlülükleri taraf sendikaya üyesi olsun ya da olmasın veyahut da başka bir sendikaya üye olsun işyerindeki bütün işçilere uyglanacak, paraya ilişkin sözleşme hükümlerinden yararlanmada ise, 2822 sayılı Yasanın 9 uncu maddesi ile Toplu İş Sözleşmesi hükümleri gözönünde bulundurulacaktır.
Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma ona bağlı olma, Yasa hükmüne göre, sendikaya üye olma şartına tabi bulunduğundan üye olan işçi ayrı bir irade açıklamasına gerek kalmadan yararlanacaktır. Üyeliğin tamamlanması yeterlidir. Ayrıca talepte bulunmasına gerek yoktur. Ancak 2822 sayılı Yasanın 9/II inci maddesi, Toplu İş sözleşmesinin imza tarihinde üye olanların Toplu İş Sözleşmesinin geriye etkili olan yürürlük tarihinden itibaren sonradan üye olanların üyeliklerinin sendikacı işverene bildirildiği tarihten başlayacağını hükme bağlamıştır. Bu yararlanma tabii ki üyeliğin başlaması ve son bulmasıyla sınırlıdır. Taraf sendika üyesi olmayan sendikalı ya da sendikasız işçilerin yararlanmasıyla sınırlıdır. Taraf sendika üyesi olmayan sendikalı ya da sendikasız işçilerin yararlanmamaları temel kural ise de yasanın 9/III üncü maddesinde Toplu İş Sözleşmesinin taraf olan sendikaya üye olmayan veya başka sendikaya üye olan işçilerle hiçbir sendikaya üye olmayan işçilerin yararlanmasını talep ile normal aidatın 2/3 oranında dayanışma aidatı ödeme şartına bağlı olarak işveren tek başına veya sendika dayanışma aidatı keserek yararlandırmıyacaklardır. 2. olarak da bu şekilde yararlanma talep tarihinden itibaren başlıyacaktır. İşçi talep tarihinden önceki dayanışma aidatını ödeyerek talep tarihinden önceki hakları istemeyecek, ancak talep tarihinden sonra ileriye doğru haklar isteyebilecektir. Bu konuda prensip ve uygulama böylece gelişmiş olmakla beraber 2821 sayılı Sendikalar Yasası'nın 36. maddesinde sendikanın faaliyetleri ile üyelerini sağladığı hak ve menfaatlerden üye olmayanların sendikanın yazılı muvafakatiyle yararlanacağı yolundaki hükmü ile 2822 sayılı Yasanın 9. maddesindeki hükümlerin sosyal buyurucu nitelikte hükümler olduğu dikkate alındığında çok ender olarak Toplu İş Sözleşmesinde aksi kararlaştırılmışsa bu da geçirsiz sayılmamalıdır. Hele geçerlilik tarihinden uzunca bir süre sonra imzalanmış sözleşmelerde çeşitli nedenlerle imzalanması fazlaca gecikmiş sözleşmelerde bu tür düzenlemeler yapılması bu durumda bulunan işçiler yönünden gecikmenin Yasanın amacı dışına çıkan etkileri hafifletilmiş olacaktır. Nitekim olayımızda da taraflar Toplu İş Sözleşmesine Yüksek Hakeme Kurulu Sözleşmelerinde aynı doğrultudaki hükümlerden esinlenerek geçmişe etkili bir hüküm getirmişlerdir.
Yüksek Hakem Kurulunun yapıtğı sözleşmelerde aynı doğrultuda yer alan hükümler geçerli sayılarak o yolda uygulamalar yapılmıştır. Bu sebeple mahkeme kararının onanması düşüncesinde bulunduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına iştirak edilmemiştir.