 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1986/54
K: 1986/265
T: 17.01.1986
DAVA: 1475 sayılı Kanun'un 74. maddesi uyarınca çıkartılan "İŞçi Sağlığı ve İş GÜvenliği Tüzüğü", çeşitli bölümleri ihtiva eden 7 kıım ve 537 maddeden oluşmaktadır.
1475 sayılı Kanun'un şümulüne giren işyerlerinde alınması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirleri, Tüzüğün ayrı ayrı bölümlerinde gösterilmiş, ayrıntıları ise bölümler içinde değişik maddelerde belirlenmiştir.
Örneğin:
"İşyerlerinde iş kazaların önlemek üzere alınacak güvenlik tedbirleri ve bulunması gereken araçlar" matlabını taşıyan 5. kısmın 1. bölümünde, "İşyerinde yangına karşı alınacak güvenlik tedbirleri" başlığı altında, tedirlerin ayrıntıları 109. maddeden 141. maddeye kadar 2. bölümde "makine ve tezgahlarda alınacak güvenlik tedbirleri" başlığı altında ayrıntıları 142. maddeden 201. maddeye kadar, 5. bölümde "elektrik tesisatlarında alınacak güvenlik tedbirleri" başlığı altında da yine ayrıntıları 270. maddeden 354. maddeye kadar gösterilmiştir.
Tüzüğün 5. kısmının 2. bölümünü oluşturan işyerinde makine ve tezgahlarda alınacak güvenlik tedbirlerine riayet etmediği, bu cümleden olarak bu bölümde bulunan 142. maddeye aykırı olarak "makinelerde uygun şekilde koruma tedbiri almadığı", ayrıca aynı bölümdeki 164. maddeye muhalefet ederek "kaynak aparatında yeterli güvenlik tedbirleri almadığı" iddia olunan sanık hakkında ayrıntıları gösteren bu iki maddeye aykırı davranışının ayrı ayrı suç olduğunun kabulü mümkün değildir.
Her bölümde yazılı güvenlik tedbirlerine uyulmamasının müstakil tekbir suçu oluşturduğunun kabulü gerekir. Aksi görüşle, aynı bölüm içinde ayrıntılardı belirleyen değişik maddelere muhalefetin ayrı ayrı suçları oluşturduğunun kabulü; 1475 sayılı Kanun'un 101. maddesinin ruh, mana ve tevdini maksadına aykırı olur.
Bu sebeplerle, C. Savcılığı'nca İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü'nün her bölümüün ayrıntıları düzenleyen değişik maddelerine aykırı davranışın, bölümler itibariyle tek suç yerine ayrı ayrı suç kabulüyle ve ayrıca sanığın her bir suçu için eylemine uyan yasa maddesinde yazılı para cezaları aşağı miktarları ayrı ayrı gösterilmeden yapılan ön ödeme tebliğatını yasal ve geçerli kabulü mümkün bulunmadığından, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Ceza Bölümü Genel Kurulu'nun 11.4.1983 tarih ve 2/2 sayılı kararında da açıklandığı üzere, mahkemece, belirtilen duruma ve yasaya uygun şekilde TCK'nin 119. maddesi uyarınca işlem yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, C. Savcılığı'nca yapılan ön ödeme tebligatının geçerli kabulüyle yazılı şekilde hüküm tesisi,
bozmayı gerektirmiş ve sanık vekilinin temyiz itirazları öncelikle bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün sair yönleri incelenmeksizin bu sebepten dolayı tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 17.1.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.