 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E:1986/4537
K:1986/6421
T:12.11.1986
* ORMAN SUÇU (AĞAÇLANDIRMA GİDERİ)
ÖZET : Orman alanındaki bitki örtüsünün yanınası, ağaçlandırma giderine hüküm edilmesini gerektirir.
(6831 s. Ok m. 114)
Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu orman yangınına sebebiyet vermekten sanıklar Mustafa ve Özcan'ın yapılan yargılamaları sonunda, mahkumiyetlerine dair, (Tasus 2. Asliye. Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.12.1 985 gün ve 1985/84 esas, 1985/435 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi mahalli C. Savcısı, müdahil idare vekili ve sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı 'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak:
1 - 6831 sayılı Orman kanununun 114. maddesi, her türlü orman suçları ile tahrip olunan veya yakılan sahalar için bu kanunda yazılı tazminattan başka ağaçlandırma giderine hükmedilmesini öngörmüştür.
Bir tazminat olan ağaçlandırma giderini diğer tazminatlardan ayıran özellik, idarenin mal varlığında bu kadar eksilme olması ve idarece bu konuda bir gidere katlanılmasa bile bu tazminata hükmolunmasındandır. Bu sebepten dolayı idarenin tahribatın giderilmesi konusunda bir gidere katlanıp katlanmayacağı veya zararın kendiliğinden yetişecek ağaçlarla giderilip giderilemeyeceği hususlarına bakılmaz. Çünkü, orman örtüsünün tahribiyle ağaçlandırma giderini gerektiren bir fiil işlenmiş demektir. Bu şekildeki bir tahribat halinde farazi bir zarar olan ağaçlandırma giderine hükmedilmesi gerekir.
Olayımızda mahallen yapılan keşfe göre sekiz hektarlık orman alanındaki bitki örtüsünün yandığı anlaşılmaktadır. Böyle bir durum ağaçlandırma giderine hükmedilmesini gerektirdiği halde; yangının örtü yangını olduğu, yanan ağaçlar dibinden kesildiğinde yeniden filiz vereceğinden ağaçlandırma giderine katlanılamayacağı gibi kanun metnine ve de bu konudaki kökleşen Yargıtay içtihatlarına ters düşen bilirkişi mütealasına istinaden ağaçlandırma giderine hükmedilmemiş olması,
2 - Düşüncesi hükme dayanak yapılan bilirkişi O. Lütfü'ye yemin verilmemesi,
3 TCK.nun 383/1. maddesi hapis İle birlikte para cezasını da öngörmüş bulunduğu halde, sanıklar hakkında yalnız hapis cezası tayin edilmesi,
4 - Hükmolunan tazminat miktarına göre nisbi vekalet ücretinin 80,- lira eksik tayini,
5 - Dosyada sanıkların yangının neticelerini men ve tahdit etmek için özel ve ciddi gayret sarfettiklerine dair bir delil bulunmadığı halde, tayin edilen cezaların TCK.nun 413. maddesiyle indirime tabi tutulması,
Kanuna aykırı, sanıklar vekilleri ve müdahil idare vekili ile mahalli C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 12.11.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.