 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
9. Ceza Dairesi
E: 1986/240
K: 1986/2335
T: 10.04.1986
DAVA : Emniyeti suistimalden sanık Ramazan'ın yapılan yargılaması sonunda, mahkumiyetine dair, Çivil Asliye Ceza Mahkemesi'nden verilen 8.5.1985 gün ve 1984/195 esas, 1985/102 karar sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık, mahalli ve Üst C. Savcıları tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : 1 - Müdahil Ahmet'in 80.000,- liralık bir bedel yazılmak üzere beyaza imzalayarak sanığa verdiği bonoya, sanığın aralarındaki anlaşma hilafına 5.000.000,- yazarak icra takibine giriştiği bu şekilde emniyeti suistimal suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış mahkemece bu iddiaya ve tanık beyanlarına dayanılarak sanığın TCK.nun 509. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Suç konusu iddia edilen bonodaki imzanın müdahile ait olduğu hususunda bir anlaşmazlık yoktur. Yukarıda da açıklandığı gibi müdahil üzerine 80.000,- liralık bedel yazılmak üzere beyaza imzalayarak verdiği bonoya sanığın 5.000.000,- lira yazarak kullandığını ileri sürmektedir.
TTK.nun 592. maddesine göre, beyaza kambiyo senedi düzenlenmesi mümkündür. Kambiyo senedinin senedi düzenleyen ile lehdar arasındaki anlaşma hilafına doldurduğunu isbat külfeti ise senedi düzenleyene aittir.
HUMK.nun 288. maddesine göre, 5.000,- lirayı geçen hukuki işlemlerle ilgili iddiaların senetle isbatı gerekir. Aynı Kanunun 290. maddeside senede karşı ileri sürülen iddianın miktarı ne olursa olsun yazılı delille isbat olunacağını amirdir. Müdahil ile sanığın kardeş olmaları halinde de bu kural uygulanır. Yani sözü edilen Kanunun 293. maddesinin 1. fıkrası bu gibi hallerde uygulanmaz. Yargıtay'ın muhtelif dairelerinin yerleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır. CMUK.nun 254. maddesinde ceza mahkemelerinde hakimin irat ve ikame edilen delilleri serbestçe takdir edeceği açıklanmış ve isbat vasıtaları yönünden bir takyit getirilmemiş ise de, hukuki bir cip olan işlemlerde Hukuk Mahkemelerinde aranılan isbat şekillerinin Ceza Mahkemelerinde de aranması gerekir.
Hukuk Muhakemeleri Usulu Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanununa göre daha genel bir kanun olmakla, hilafına bir hüküm bulunmayan hallerde Ceza Mahkemelerinde de uygulanması gerekir. Nitekim 2.4.1941 gün ve 1940/19 esas, 1941/12 sayılı yalan yemin suçu ile ilgili Tevhidi İçtihat Kararında yazılı belge aranılan hallerde hukuk mahkemelerinde yapılan yalan yere yemin etmek suçundan açılan ceza davasında, keyfiyetin şahadetle isbat olunamayacağı, yazılı deliller şart olduğu belirtilmiştir. Sözü edilen kararın gerekçesinde de ifade edildiği gibi aynı hukuki olayda ceza ve hukuk mahkemelerinde ayrı ayrı vasıtalarla isbatın mümkün addedilmesi hem mantıksız, hemde mahzurludur.
Zira Borçlar Kanununun 53. maddesine göre ceza mahkemelerinden sadır olan mahkumiyet hükümleri hukuk mahkemelerini de bağlayıcı niteliktedir.
Dava konusu 5.000.000.- liralık bononun müdahil ve sanık arasındaki anlaşma hilafına doldurulduğu hususu tanık beyanlarına göre sabit addedilerek sanığın cezalandırılmasına karar verildiği takdirde bu davanın müdahili Ceza Mahkemesi ilamına istinaden Hukuk Mahkemesinde 5.000.000.- liralık bir borcunun olmadığını isbat edebilecektir. Bu da miktar itibariyle tanıkla isbat olunamayacak bir iddianın HUMK.na aykırı olarak tanıkla isbat edilmesi sonucunu doğuracaktır.
Bu nedenle, müdahil tarafından imzalanan bononun sanık tarafından aralarındaki anlaşma hilafına doldurularak emniyeti suistimal suçunun işlendiği yolundaki iddianın tanık beyanlarına dayanılarak sabit addi ile mahkumiyet hükmü tesisi,
2 - Kabule göre:
a - Şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığının araştırılmaması,
b - Müdahil ile sanığın kardeş oldukları nazara alınarak sanık hakkında TCK.nun 524. maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi.
Kanuna aykırı ve Üst C. Savcısı, mahalli C. Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla varit görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA sanığın depo parasının iadesine, 10.4.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.