 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1986/9205
K: 1986/10516
T: 03.11.1986
DAVA : H. İbrahim vekili ile Hazine vekili, dahili davacılar Hatice ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (Kayseri 1. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 15.7.1986 gün ve 309/507 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmazın firari ve yitik Ermenilerden kaldığı ve onların terk ettiği yer olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece firari ve yitik kişilere ait olan bu taşınmazın önce göçmen Arnavut İbrahim'e tahsis edildiği ve ondan da davacının miras bırakanını satıcılarına geçtiği ve miras bırakanın ölümünden sonra yapılan taksim sonucu davacıyı isabet ettiği kabul edilerek iptal ve tescile karar verilmiştir 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Ön tedbirler Kanunun 20. maddesi ile değişik 766. sayılı Tapulama Kanununun 33. maddesinin son fıkrası hükmüne göre, kanunlar gereği Devlete kalan taşınmazların tapulu veya tapusuz olsun zilyedlik ve zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün bulunmamaktadır. Şayet taşınmaz Hazine tarafından birisine tahsis edilmiş ve tahsis işlemi tamamlanmamış ise böyle bir taşınmazın zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün bulunmaktadır. Yargıtay'ın bu doğrultudaki görüşü istikrar kazanmış bulunmaktadır. O halde mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın hadisede davacıların ileri sürdükleri gibi göçmen Arnavut İbrahim'e resmi biçimde verilip verilmediğini araştırmak ve buna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön iskan dairesinden sorulmak suretiyle tesbit edilebilir. İdarece yapılmış tahsise ilişkin bir işlem varsa safahatının ve ne şekilde sonuçlandığının, işlemin ne durumda olduğunun İskan Dairesi'nden sorulması gerekir. Bu yönün sadece şahadetle çözümü mümkün bulunmaktadır. Az önce açıklandığı gibi resmi bir işleme tevessül edilmiş bulunması ve fiilen tahsisin yapılmış olması yeterli olabilir. Bu yön mahkemece gerektiği şekilde araştırıldıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bunlardan zuhul ve eksik inceleme ile hüküm verilmesi isabetsiz ve Hazinenin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 3.11.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.