 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1986/5002
K: 1986/8483
T: 25.09.1986
DAVA : Davacı, davalı M. Celalettin vekilleri ile Hazine vekili, davalı davacı Zeliha ve müşterekleri vekili ve arkadaşları aralarındaki dava hakkında, (İzmir 9. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 10.9.1985 tarih ve 346/603 sayılı hükmün Dairenin 20.1.1986 gün ve 196/146 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı ve davalı M. Celalettin vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı 2962 ada 12 parsel numarası ile tapuda kayıtlı bulunan taşınmazı 20 yıldan fazla süre ile tasarruf ettiğini, bu bakımdan tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek davalılar üzerindeki kayıtların iptali ile taşınmazın tümünün adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davacının iyiniyetli olmadığı ve ölüm tarihlerine göre tapu kaydının hukuki değerini yitirmediği görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Medeni Kanunun 639/2. maddesine dayanmaktadır. Bu tür uyuşmazlıklarda iktisap için zilyedin iyiniyeti şart değildir. O itibarla mahkemenin bu gerekçesi benimsenmemiştir Diğer yönlere gelince: Paydaşlardan Ahmet dışında bulunan paydaşların ölüm tarihlerine göre Kanunda öngörülen iktisap süresi dolmamıştır. Bu paydaşlara ait kaydın iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamış ve bu yönlere ilişen düzeltme dileğine taleplerinin reddine. Ahmet ile ilgili kısma gelince: Taşınmaz müşterek tasarruf edilmektedir. Müşterek maliklerden Ahmet 1.5.1962 tarihinde ölmüştür. Dava, 11.6.1982 tarihinde açılmış olup, ölüm tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık süre geçmiş bulunmaktadır. Dosya münderecatına ve delillere ve mahkemenin kabulüne göre taşınmazın tümünün dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği anlaşılmaktadır. O halde Ahmet'in 1/4 payı hakkında, davacı lehine, dava tarihinde isteyebilir. Mahkemece bu paya ilişkin davanın da reddine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Hükmün anılan bölümünün açıklanan sebeplerle bozulması gerekirken Dairece yanlışa düşülmüş ve hükmün tümü onanmıştır. Davacının açıklanan bölüme ilişkin düzeltme talebi yerinde bulunduğundan kabulü ile Dairemizin 20.1.1986 tarihli ve 1986/106-146 sayılı onama ilamının Ahmet'e ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve hükmün bu bölümünün (BOZULMASINA), 25.9.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.