 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1986/3494
K: 1986/3377
T: 31.03.1986
DAVA : Mehmet ve müşterekleri vekili ile Hazine ve Keçi Köyü Muhtarlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair, (Gümüşhacıköy Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 21.11.1985 gün ve 504/385 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan 900 numaralı parsel hakkında Mehmet ve Zeynel tarafından tapu iptal ve tescil davası açılmıştır. zeynel yargılama sırasında ölmüş olup dava mirasçıları tarafından takip edilmediğinden bu davanın HUMK.nun 409/5. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, Mehmet'e ait davanın da reddine karar verilmiştir. Redde ilişkin hüküm Mehmet tarafından temyiz edilmiş ve Dairece bozulmuştur. Mahkemece Mehmet'e ait dava bozmaya uyularak incelendiği sırada Zeynel mirasçıları tarafından aynı taşınmaz hakkında 1981/215 esas sayı ile harç verilmek suretiyle yeni bir dava açılmış ve önceki davada ileri sürülen iddialar tekrarlanmıştır. Mahkemece bozmaya uyulmuş ve sonuçta Hazine üzerindeki kaydın iptali ile 1/2 oranında Mehmet ile Zeynel mirasçıları adına tescile karar verilmiştir. Hazinenin temyizi üzerine Mehmet'le ilgili hüküm bölümü onanmak suretiyle kesinleşmiş, Zeynel mirasçılarına ait hüküm ise, daha önce Zeynel tarafından açılmış olan davanın reddedildiği kabul edilerek bozulmuştur. Mahkemece bu bozmaya uyulmuş bu defa Zeynel mirasçılarının açtıkları davanın reddine karar verilmiştir. Redde ilişkin bu hüküm Zeynel mirasçıları tarafından temyiz edilmektedir. Az önce açıklandığı gibi Zeynel mirasçılarının açtığı dava reddedilmemiş, sadece açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Açılmamış sayılan bir dava - ile reddeline dava arasında hüküm bakımından çok büyük fark vardır. Açılmamış sayılmasına karar verilen bir davanın konusu hakkında ikinci kez dava açılabildiği halde, reddedilen bir dava için ikinci kez dava açılamaz. HUMK.nun 237. maddesi hükmü ikinci kez dava açılmasına engel teşkil eder. Olayımızda davanın reddi söz konusu değildir. Dairece maddi yanılgıya düşülerek açılmamış sayılmaya ilişkin hüküm fıkrası davanın reddi şeklinde görülmüştür. Maddi yanılgı apaçık ortadadır. Maddi yanılgıya dayanan bozmaya uyulması taraflar için ne leyhe ne de aleyhe usuli kazanılmış hak teşkil etmez. Bu yön kararlılık kazanmış Yargıtay İçtihadlarıyla da doğrulanmıştır. İşin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken usuli kazanılmış haktan bahisle davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırıdır. Temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 1500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 31.3.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.