 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1986/7495
K:1989/13810
T:12.12.1989
- KADASTRO TESBİTİ
- 3402 SAYILI YASANIN UYGULANMASI
- KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI
ÖZET : 1- 3402 sayılı Kadastro Kanunu, eldeki davalara da uygulanır. 2- Zilyedlikle, bir çalışma alanı içersinde kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı ile edinilmesi olanaklıdır.
(3402 s. Kadastro K. geçici m. 4, 14)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 558 parsel sayılı 6049 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Ulamış Köyü Tüzel Kişiliği adına tesbit edilmiştir. İtirazı komisyonca reddedilen davacı Hazine; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Ulamış Köyü Tüzel Kişiliği vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, zilyetlik hükümlerine dayanılarak bölge içerisinde ancak 50 dönüm taşınmazın edinilebileceği, davalı köyün belgesiz zilyetlik hükümlerine dayanılarak 50 dönüm taşınmaz edindiği gerekçe gösterilerek, 50 dönüm limitini aştığı için davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm gününe göre verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; hüküm gününden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile 766 sayılı Tapulama Kanunu ve 1617 sayılı Yasanın 20. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 4. maddesinde işbu yasa hükümlerinin derdest, başka bir anlatımla, eldeki davalarda da uygulanacağı ilkesi benimsenmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi ile belgesiz zilyetlikle taşınmaz edinme limitleri değiştirilmiş, bir çalışma alanı içerisinde kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisabına olanak sağlanmıştır. Kuru ve sulu toprağın ayrımının ne suretiyle yapılacağı da sözü edilen 14. maddenin 2. fıkrasında vurgulanmıştır. Davalı köyün anılan ve lehine olan yasa hükümlerinden yararlanması gerekir. O halde; davalının belgesiz zilyetlik hükümlerine dayanarak edindiği taşınmazlara ait tesbit tutanak ve varsa mahkeme kararları getirtilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünce değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Davalı köyün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.12.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.