 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1986/2873
K: 1986/11812
T: 16.12.1986
DAVA : Taraflar arasında tapulama tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle, iş incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR : Tapulama sırasında 1441 parsel sayılı 4200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Daha önce (S.Y.) tarafından (O.K.) aleyhine tapu kaydına dayanılarak açılan müdahaleninönlenmesi davası tapulama mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece taşınmazın davacı tarafın miras bırakanı (H.)'den kaldığı, paylaşıldığı, paylaşmada (H.)'ye düştüğü, (H.) tarafından davalıların miras bırakanı (O.)'a satıldığı, ne var ki satışla dava tarihi arasındaki süre yönünden Tapulama Kanunu'nu 32/c maddesi koşulları oluşmadığı kabul edilerek davalıların el atmalarının önlenmesine ve nizalı parselin (H.) mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı (O.) mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın Kanun evvel 1315 tarih ve 5 sayılı sicilden gelen 20.1.1935 tarih ve 16 sayılı (R.) oğlu (A.K.H.) adına olan tapu kaydının kapsamı içinde kaldığı mahkemece yapılan keşif ve uygulama ile saptanmış olduğu gibi, bu konuda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, tapu kaydı maliki (H.)'i 1944 tarihinde ölümü üzerine terekesinin, mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığı, paylaşılmış ise taşınmazların (H.) kızı (H.) payına isabet edip etmediği ve onun tarafından tapu dışı olarak üçüncü kişi durumunda bulunan davalı (O.K.)'ya satışının geçerli olup olmadığı noktasında toplanmıştır. (H.) terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygun bir biçimde paylaşıldığı dava konusu taşınmazın (H.) payına düştüğü, tapu dışı paylaşmanın bölgede tapulamanın başladığı tarihe kadar bozulmayıp varlığını koruduğu, 1969 tarihinde (H.) tarafından bu taşınmazın (O.K.)'ya satıldığı mahkemece dinlenen tanık sözleri ve dosya içeriği ile saptanmıştır. Tapu dışı olarak satışın yapıldığı günden tapulama tesbit gününe kadar alıcının zilyetliği 10 yıla ulaşmamış ise de; 766 sayılı tapulama Kanununun 32/b maddesinde "kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa, kayıt sahibi veya mirasçılarının tapulama teknisyeni ve yardımcısı huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına tesbit olunur. Noterler tarafından tesbit ve tevsik edilen muvafakat halinde zilyet adına tesbit olunur. Noterler tarafından tesbit ve tevsiz edilen muvafakat beyanı huzurda yapılmış sayılır" denilmiştir. (E) kız (H.); tapulama tesbitinden önce Asliye Huku Mahkemesinde açılan, tapuda kayıtlı taşınmaza el atmanın önlenmesi davasında, paylaşma sonucunda kendisine düşen taşınmazı tapu dışı olarak (O.K.)'ya satığını ve onun adına kendisine düşün taşınmazı dapu dışı olarak (O.K.)'ya sattığını ve onu adına tesciline muvakafat ettiğini, böylece kendisinin ve kardeşlerinin taşınmazlarda hakları kalmadığını, 20.12.1974 tarihli dilekçesi ile bildirmiş ve bu sözleri mahkemece aynı tarihli oturumda usulün 151. maddesi hükmüne belgelendirilmiştir. Hal böyle olunca, olayda alıcı zilyet (O.K.) ve mirasçıları yararına Tapulama Kanunu'nun 23/b maddesinde öngörülen edinme koşulları gerçekleşmiştir. Bu durumda aynı Kanunun 32/c maddesinde öngörülen 10 yıllık zilyetlik aranmaz. Mahkemece bu yönler gözönünde tularak taşınmazın alıcı (O.K.) mirasçıları adına, adları ve pay oranları gösterilmek ve iştirak halinde olduğu belirtilmek suretiyle tekcile karar verilmek gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de, (H.) terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygn olarak paylaşıldığı ve bu paylaşmada taşınmazın (H.) kızı (H.) payına düştüğü belirlenmiş ve bu işlem geçerlilik kazanmış olmasına göre taşınmazın (H.) adına tesciline karar verilmek gerekirken (H.) mirasçıları adına tesciline karar verilmiş olması dahi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.12.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.