 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1986/25805
K:1988/346
T:21.01.1988
* KADASTRO YASASI
* MİRASÇININ MÜSTAKİLEN DAVA AÇMASI
ÖZET:3402 sayılı Kadastro Yasasında, bir mirasçının diğer mirasçıların onamı [muvafakatı] olmaksızın dava açabileceği ve yalnız başına da davaya devam edebileceği öngörülmüştür.
766 sayılı Tapulama Yasası, anılan Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından; yeni yasa hükümleri eldeki [derdest] davalara uygulanmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 29/2,geçici m. 4)
Taraflar arasında tapulama tespitinden doğan dava sonunda verilen -hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, iş incelendi, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 1079 parsel sayılı 204 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla geçen zilyetlik ve pay satın amaca dayanılarak taraflar adına tespit edilmiştir. İtirazları tapulama komisyonu tarafından reddedilen davacılar Veli ve Mevlütterekenir paylaşıldığım ileri sürmüş ve diğer tespit malikleri aleyhine dayı açmışlardır. Mahkemece dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle davanın reddine, tutanakların iadesine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Hüküm gününde yürürlükte bulunan 766 sayılı Tapulama Kanunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu ile yürürlükten kaldırılmış, sözü edilen Yasanın geçici 4. maddesinde anılan Yasa hükümlerinin derdest davalarda da uygulanacağı ilkesi getirilmiştir. 3402 sayılı Yasanın 29/2. maddesinde ise; bir mirasçının diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açabileceği ve yalnız başına davaya devam edebileceği vurgulanmıştır. Şu hale göre; davacıların dava açma hakları vardır. Sözü edilen madde hükmü karşısında dava koşulunun yerine getirilmediğinden söz edilemez. Kaldı ki, davacılar dava dilekçesinde miras bırakanın terekesinin paylaşıldığını ve paylaşmada taşınmazın kendilerine düştüğünü ileri sürerek dava açmışlardır. Terekenin paylaşıldığını ileri süren kişi veya kişiler tek başlarına dava açabilirler. Bu nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 21.1.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.