 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E:1986/21747
K:1990/11798
T:12.10.1990
* KADASTRO TESBİTİ
ÖZET : 766 sayılı Tapulama Kanununun 13. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinin uygulanabilmesi için tespit tarihinde görülmekte olan davanın bulunması gerekir. Müracaata bırakılan dava, görülmekte olan dava olarak nitelendirilemez.
(3402 s. Kadastro K. geçici m. 5)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve, dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Tapulama sırasında 377 parsel sayılı 5400 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tesbiti 766 sayılı Tapulama Kanununun 13. maddesi hükmünce malikhanesi açık bırakılmak suretiyle yapılmıştır. Tesbitten önce Yusuf tarafından Hazine, orman idaresi ve köy tüzel kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil davası tesbit tarihinden önce 5.5.1982 tarihinde müracaata bırakılmış ve 5.5.1983 gününde açılmamış sayılmasına karar verilmiş bu nedenle tescil davası tapulama mahkemesine aktarılmamıştır. Hal böyle iken mahkemece işin içine girilerek taşınmazın davacı Yusuf adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
766 sayılı Tapulama Kanununun 13. ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinin uygulanabilmesi için tesbit tarihinden görülmekte olan davanın bulunması gerekir. Müracaata bırakılmış olan dava, görülmekte olan dava olarak nitelendirilemez. Olayda, kadastro mahkemesine aktarılan bir dava bulunmamaktadır. Oysa, kadastro mahkemesince davaya bakılabilmesi için görevsizlik kararı ile aktarılan bir davanın bulunması gerekir. Mahkemece bu yön gözönünde tutularak 377 sayılı parsel hakkındaki tesbitin olağan usule göre tamamlanması, 3402 sayılı Kadastro Kanununun geçici 5. maddesi uyarınca askıya çıkarılması ve ondan sonra komisyonca Yusuf tarafından düzenlenen 13.1.1986 tarihli dilekçenin itiraz niteliği taşıdığı da dikkate alınarak itirazların incelenmesi ve bir karar verilmesi için tutanak ve eklerinin kadastro müdürlüğüne iadesine karar verilmek gerekirken, bu konuda yanlışa düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.