 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1986/13051
K: 1990/4815
T: 16.04.1990
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında 1982 parsel sayılı 12.250 metrekare, 1983 parsel sayılı 12.133 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydına dayanılarak davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı hazine taşınmazlardaki miktar fazlalıklarının Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürmüş ve itiraz etmiştir. İtirazı Kadastro komisyonu tarafından reddedilen hazine aynı nedene dayanarak dava açmıştır. Dava sırasında taşınmazları, haricen satınalan Kemal İ. ile Lütfü G.nın mirasçıları Fatma, Mehmet G. ve Ayşe D. davaya dahil edilmiştir. Mahkemece davacı Hazinenin davasının reddine, 1982 parselin tesbitinin iptaline, taşınmazın Fatma G., Mehmet G. ve Ayşe D. adalarına payları oranında 1983 parselin de tesbitinin iptaline, taşınmazın Ahmet E. adına tapuya tesciline karar verimiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan keşif, inceleme, uygulama ve araştırma hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu parsellerin tesbiti, hazinenin iskan suretiyle dağıtımı sonucu oluşan 22.12.1953 gün ve 20 numaralı tapu kaydına dayanılarak tapu kayıt malikleri Mehmet N. ve paydaşları adına yapılmıştır. Tapu kaydında miktar yazılı değildir ve yedi zeytin ağacı için oluşturulduğu iktisap sütununda vurgulanmıştır. Katın sınırları genişletilmeye elverişlidir. Mahkemce iskan kayıtları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın kimlere verlidiği belirlenmiştir. İktiap sütunu kuşku yaratmaktadır. Tapu kayıt maliklerinin kimler olduğu, ölmüşlerse mirasçılarının kimlerden ibaret bulunduğu gereği gibi araştırılmamış, tüm mirasçıların davaya çağrılıp çağrılmadığını belirlemek dosya içeriği ile mümkün olmamaktadır. Tapu katında miktar yazılı olmadığına, 7 adet zeytin ağacı için oluşturulduğuna ve cebel sınrıları itibarıyla genişletilemeye elverişli builunduğuna göre dava konusu taşınmazların tümünün tesbite dayanarak yapılan tapu kaydının kapsamı içinde kaldığının kabulüne olanak yoktur. Kaldı ki; tapu kaydında yazılı sınırlar her yerde bulunabilecek sınırlardandır. Mahkemece tapu kayıt malikleri ve veya mirasçılarından bir kısmının taşınmazları davaya dahil edilenlere sattığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Tapu kayıt maliklerinden ve mirascılarından kimlerin taşınmazları sattığı ve satış tarihi gereği gibi araştırılmamış, tapu kaydında malik olup taşınmazdakipaylarını satmayan kişilerin paylarının hukuki değerinin koruyup korumadığı yönü üzerinde durulmamış, kararda kişilerin paylarının hukuki değerini koruyup korumadığı yönü üzerinde durulmamış, karar tartışılmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz. O halde; öncelikle, iskan kayıtları üzerinde bu konuda uzman bilirkişi aracılığı ile araştırma ve inceleme yapılarak taşınmazın kimelere verildiği ve pay oranları belirlenmeli, tapu kaydında yazılı iktisap sütununun gerceği yansıtıp yansıtmadığı yönü üzerinde durulmalı, tapu kayıt maliklerinin başka bir deyişle; iskan maliklerinin kimler olduğu kesin bir biçimde saptandıktan sonra mirasçıları araştırılmalı, ondan sonra tapu kaydının yedi adet zeytin ağacı için oluşturulduğu ve kayıtta yüzölçümünün yazılı olmadığı gözönünde bulundurularak, kayıt yeniden yaşlı ve tarafsız üç kişilik yerel bilirkişi kurulu aracılığı ve teknik bilirkişi yardımı ile uygulanmalı taşınmazın iskanen veridiği tarihte mevcut yedi adet zeytin ağacının bulunduğu yerler belirlenmeli yedi ağaç zeytinin dağılış biçimi de belirlendikten sonra uzman ziraatçı bilirkişiden bir adet zeytin ağacının kapsayacağı saha yönünden doyurucu ve gerekçeli rapor alınmalı, iskan veya tapu kayıt maliklerinden kimlerin paylarını üçüncü kişilere sattıklarını ve satın alma tarihleri tarafların göstereceği tanıklar taşınmaz başında dinlemek suretiyle belirlenmeli, teknik bilirkişiye keşfi ve uygulamayı izlemeye olanak sağlayacak biçimde kroki çizdirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gereği gibi araştırılmadan ve tapu kaydında malik olarak gözükenlerin mirasçıları yasal biçimde belirlenmeden eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı biçimde hüküm kurulması ibabetsiz olduğu gibi kabule göre de; tefhim olunan 13.11.1985 günlü kısa kararda 1983 sayılı parseli Kemal İ. tapuya tesciline karar verildiği halde gerekçeli kararda işbu parselin Ahmet E. adına tapuya tescline karar verilmesi dahi isabetsiz, davacı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.4.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.