 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 1986/11847
K: 1990/4735
T: 16.04.1990
DAVA : Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki kağıtlar okundu. Gereği görüşüldü:
KARAR : Kadastro sırasında temyize konu 355 parsel sayılı 6833 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına, satınalmaya, miras yolu ile geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve paylaşmaya dayanılarak 825 parsel sayılı 33.566 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz vergi kaydına satınalmaya dayanılarak davalılar Ay. M., İ. M. ve Al. M. adına paylı olarak tesbit edilmiştir. İtirazları tapulama komisyonunca reddedilen H.M. ve N.D. satış senetlerinin geçersizliğinden sözederek ve miras hakkına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların davacılar ve davalılar adına paylı olarak tesciline karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Davalı A. tarafların murisi Al. M.'nin ikinci eşi İ. ve A. ise bu eşinden olma çocuklarıdır. Taşınmazların Al. M. ait olduğu, 30.5.1964 ve 28.1.1968 tarihli senetlerle kendilerine bağışlandığını ileri sürmüşlerdir. Mahkemece bağış akdinin resmi şekilde yapılmadığı gerekçe gösterilerek bağış akdine değer verilmemiştir. Oysa; tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların bağışı resmi şekle bağlı olmayıp bağışın her türlü delil ile isbatına olanak vardır. Bu durumda; mahkemece gerçekten taşınmazların davalılara bağışlanıp bağışlanmadığı araştırılması gerekir. Diğer yandan; mahkemece 825 sayılı parselin bir bölümünün Al. M.'in birinci eşi B.'den kaldığı kabul edilmiştir. B.'nin miras meselesi 80 parselin kendi mirasçılarınca paylaşılması gerekirken, tamamının Al. M.'den kalmış gibi pay dağıtılması dahi isabetsizdir. O halde; mahkemece, taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, açık ve seçik bir biçimde belirlenmeli, Al. M. tarafından 2. eşi A. ve bundan olma çocukları İ. ve A.'ya bağış yapıldığına ilişkin mübrez senetlerde dikkate alınarak araştırma yapılmalı, bu senetlerin sahte olup olmadığı belirlenmeli, ondan sonra toplanan deliller hepbirlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönlerden yanılgıya düşülmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.4.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.