 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. Ceza Dairesi
E:1986/11867
K:1986/14901
T:03.12.1986
1567 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ
ÖZET : Türk Parasının Kıymetini Koruma Hak. kındaki 30 sayılı Kararın 4. maddesi gereği sanıkların 3000 Dolar veya karşılığı dövizi yurt dışına çıkarmaları hiçbir kayda bağlı olmadığına göre, beyan edilmeyen dövizlerden her sanık için 3000 Dolar muadilinin geri verilmesi gerekir.
(30 s.TPKK. Hk. Karar m. 4)
1567 sayılı Kanuna muhalefetten sanıklar Ahmet ve Alaattin haklarında yapılan duruşma sonunda, 3196 sayılı Kanunun geçici maddesi hükmüne göre sanıklar haklarındaki kamu davasının ortadan kaldırılmasına, Edirne Emanet Memurluğunun 1979/296 sayısında kayıtlı ve sanık Ahmet'e ait 2000 DIN dövizin aynen iadesine, beyan dışı olduğu kabul edilen 210.000 DM, 15.000 Hollanda Florini, tekrar Alaattin'de beyan dışı kabul edilen 122.000 DM. ve 25.000 Hollanda Florini ve 14.700 Avusturya Şilini'nin 3196 sayılı Kanunun geçici madde hükmüne göre müsaderesine dair, (İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 4.11.1985 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi mü dahil vekili tarafından süresinde istenilerek dava evrakı C. Baş. Savcılığı'nın ret isteyen 17.9.1986 tarihli tebliğ namesiyle daireye verilmekle; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak:
1 - Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki 30 sayılı Kararın 4. maddesi gereği, sanıkların 3.000 Dolar veya muadili dövizi yurt dışına çıkarmaları hiçbir kayda tabi olmadığına göre, beyan edilmeyen dövizlerden her sanık için 3.000 Dolar muadilinin iadesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre,
2 - Sanık Alaattin'de beyan dışı Olduğu kabul edilen emanetin 1979/296 sayısında kayıtlı 122.600 DM. ve 14.700 Avusturya Şilini'nin zoralımına karar verilmesi gerekirken, 122.000 DIN ve 114.700 Avusturya Şilini'nin müsaderesine dair hüküm kurulması,
3 - Sanık Ahmet'in beyan ettiği 2.000 DM.'ın iadesine karar verildiği halde bu kısım ayrık tutulmayarak dövizlerin tamamının müsaderesine hüküm olunması,
Yasaya aykırı mü dahil hazine vekilinin temyiz itirazları, bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün istem hilafına (BOZULMASINA), bir numaralı bozma sebebine göre oy çokluğu ile iki ve üç numaralı bozma nedeninde ise oybirliği ile 3.12.1986 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Sanık Ahmet yönünden müsned eylem;
Sanığın suç tarihinde C CE 976 plakalı minibüsle yurt dışına çıkışı sırasında ,görevlilere 2.000 DM. olduğunu bildiren yazılı beyanını müteakip araçta yapılan arama sonucu dava konusu "210.000 DM. ve 15.000 Hollanda Fiorini" olan dövizinin tamamının bulunarak el konmasından ibarettir.
Mütleyyidesi 1567 sayılı Kanunun 3. maddesinde yer almaktadır.
Suç, 4.1.1980 tarihinde işlenmiştir. Yerinde durulması gereken konu, beyan edilen 2.000 DM.'nin yasal düzenleme gereği sanığa iadesi gereken 3.000 ABD. Doları'na eşit döviz içinde sayılıp sayılamayacağı hususudur.
Uygulamada gözetilecek kriter ve suç tarihine göre yapılacak işlemler:
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 30 sayılı Kararın 4/d maddesi ile, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanunun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına ve Kanuna Bir Ek Madde İlavesine Dair 3196 sayılı Kanunun 3. maddesi ile eklenen ek madde ve geçici maddesinde hükme bağlanmıştır.
30 sayılı Kararın 4/d maddesi "Türkiye'de yerleşik sayılmakla birlikle yurt dışında çalışan Türk uyruklu kişiler yurda girişlerinde beyan etmiş olmak kaydı ile 3.000 ABD. Doları veya eşitini aşan miktardaki dövizlerini beraberlerinde yurt dışına serbestçe çıkarabilirler "hükmünde vazolunun kesin kurala göre, Yurt dışında çalıştığı ve girişinde döviz beyanı bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılan sanığın yurt dışına serbestçe çıkarması mümkün döviz miktarı 3.000 ABD. Doları'na eşit dövizle sınırlıdır.
Beyanda asıl, serbestçe çıkarılması mümkün miktarı tefrik edilmeden mevcut dövizin tamamının bildirilmesidir.
Serbestçe çıkarılabilecek miktar içinde kalan dövizin beyan edilmesi veya edilmemiş olması mezkur madde hükmü mutlak bulunduğu cihetle sonucu etkilemeyecektir.
Sanık, suç tarihinde sahibi olduğu, görevlilerin beyana daveti üzerine; hiç bir kayıt ve işleme tabi olmadan çıkarılabileceği miktar içinde kalan; yazılı olarak beyan ettiği 2.000 DM. ve beyan harici bıraktığı döviz toplamı 210.000 DM. ve 15.000 Hollanda Florini'nl beraberinde yurt dışına çıkarmak istemiştir. Bu oluş ve yasal düzenlemeler karşısında:
Dava konusu dövizden müsadereye esas alınması gereken miktarın tayininde; beyan edilen 2.000 DIN 'in sanığa iadesi gereken 3.000 ABD. Doları'na eşit dövizin dışında hesabı mümkün bulunamamış ve Türkiye'de döviz bulundurulmasının serbest oluşuna bu hususa müessir görülmemiştir. Şu hale göre:
Sanık Ahmet'in beyan ettiği 2.000 DM.'ın 30 sayılı Kararın 4/d maddesi hükmü uyarınca kendisine iadesi gereken 3.000 ABD. Doları'na eşit döviz içinde sayılması gerektiği düşüncesi ile bir numaralı bozmanın bu yöne değinen çoğunluk görüşüne karşıyım.
Mebrure GÖZDEMİR Üye