 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1986/6232
K: 1986/7823
T: 02.06.1986
DAVA : Dava, taahhüt nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Kira sözleşmesi kiracının verdiği yetki nedeniyle oğlu ile davacılar arasında yapılmıştır. Kiracı adına sözleşmeyi yapan bu şahsın yine kiracı namına verdiği tahliye taahhütlerini de geçerli kabul etmek gerekir. Zira kira sözleşmesi yamaya yetkili şahsın bu sözleşme ile ilgili tahliye taahhüdü vermesi ve bu taahhüdün geçerli kabul edilmesi yetkisinin içerisinde varsayılmak icabeder. Bu bakımdan mahkemenin aksine olan görüşü doğru değildir. Tahliye taahhütlerinin tevali ettiği hususuna gelince, gerçekten ilk kira sözleşmesinden bu yana yapılan heryılkı sözleşmede tahliye taahhüdü alınmıştır. 1. sözleşmede alınan tahliye taahhüdü 4.10.1944 gün ve 20/28 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince geçersizdir. Ancak ondan sonraki tahliye taahhütleri geçerlidir. Zira bu taahhütler kira ilişkisi devam ederken verildiğinden serbest irade mahsulüdür. Bütün sorun geçerli olan son kira sözleşmesindeki taahhüde dayanılarak açılan iş bu davada davacının iyi niyetli olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Davalı tevali eden taahhütlerin geçersiz olduğunu bu bakımdan davacıların iyi niyetli olmadığını savunmuştur. Geçerli sözleşmeden doğan bir hakkın kullanılmasında iyi niyet asıldır. Bunun aksini davalının olaylara dayanarak ispat etmesi gerekir. Taahhütlerin tevali etmesi, mutlaka davacıların iyi niyetli olmadığını göstermez. 3.11.190 gün 2/3 sayılı yine 4.11.1985 gün 2/7 sayılı Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararlarında da belirtildiği gibi objektif iyi niyet kurallarının uygulanmasında kesin sınırları çizmek mümkün değildir. Bu itibarla davacıların iyi niyetli olmadığına ilişkin davalının tanık dahil delillerinin istenmesi, buna karşı davacı tarafın delilleri varsa onların da, incelenmesi, inceleme sonunda varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bundun zuhul ile karar ittihazı usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarınlarının kabulü ile HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 2.6.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.