 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1986/2304
K: 1986/3399
T: 13.03.1986
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan şuf'a davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, şuf'alı payın iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkeme davayı ret etmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, şuf'alı payın ilişkin olduğu taşınmazın murisi Ahmet'e ait bulunduğunu, kendisinin de kayıt maliki Ahmet'in mirascılardan olduğunu, ancak diğer mirascılar tarafından ketmedilerek veraset belgesi alınıp intikallerin yaptırıldığını, taşınmazın tamamının 3.1.1985 tarihinde davalıya satıldığını iddia beyanla şuf'a hakkının tanınması isteği ile 9.1.1985 de iş bu davayı açmıştır.
Davalı, iyiniyetli olduğunu, davacının taşınmazda hakkı olduğunu bilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Dava satış tarihi itibarıyla bir aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Davacı açtığı hasımlı veraset davasında, kayıt malik muris Ahmet'in mirascısı olduğunu isbat ederek daha önce alınan veraset belgesini iptal ettirmiştir. Ancak, veraset belgesinin iptali şuf'a davasının yürütülmesi için yeterli değildir. Davacının kendi hissesi yönünden, davalı aleyhine ait olduğu mahkemede tapu iptal ve tescil davası açması ve aleyhine ait olduğu mahkemede tapu iptal ve tescil davası açması ve o davada lehine karar alması gerekir. Zira tapu kaydında hissedar olmayan bir kimsenin şuf'a davasını yürütme olanağı yoktur. Davacıya bu konuda süreli mehil verilmesi, dava açarsa onun sonucunun beklenmesi ve neticesine göre hüküm tesis edilmesi icapeder. Davalının iyi veya kötü niyetli olması bu davada münakaşa edilemez. Ancak açılacak tapu iptal davasında bu husus söz konusu olabilir. Bu bakımdan mahkemenin aksine olan görüşü doğru olmadığından usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.3.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.