 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E: 1986/12533
K: 1986/14168
T: 10.12.1986
DAVA : Mahalli Mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR :Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve alacak talebine ilişkindir. Mahkeme davayı reddetmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı, taşınmazı kayımdan kiraladığını ve davalıya kiraya verdiğini, ihtarlı ödeme emrine rağmen davalının ihtar konusu kiraları ödemediğini beyanla icraya vekili itirazın iptaline, kiralananın tahliyesini ve 260.000 lira kira alacağının tahsilini dava etmiştir. Davalı davacı ile kira ilişkisi olmadığını, dava konusu yerin vakıflara ait harap bir yer olduğunu, onarıp girdiğini, bu sebeple davanın reddi gerektiğini def'i olarak ileri sürmüştür. Mahkeme davacı (H.)'nin devir yasağına rağmen taşınmazı davalıya devir ettiğini, bu sebeple (H.)'nin dava hakkının olamayacağını kabulle davayı ret etmiştir. Bütün sorun davacı ile davalı arasında kira ilişkininin bulunup bulunmadığı diğer deyimle davacının birinci kiracı, davalının da kiracının kiracısı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. İddia edilen yıllık kira miktarına göre bu konunun şahitle ispatı mümkün değildir. Ancak gerek davacı gerekse davalı şahit dinletmek istemiş, listesini ibraz etmiş, taraflar karşılıklı olarak şahitlerin dinlenmesine itirazda bulunmamışlardır. Bu bakımdan usulün 289 uncu maddesi uyarınca şahit dinlenmesinde bir usulsüzlük yoktur. Davacı şahitleri dinlenmiş, davalının listesini verdiği tanıklar dinlenmemiştir. Şahitleri mahkemede hazır bulundurma davalının uhdesinde olmadığından bu konuda kendisine kesin mehil verilmesi, davetiye tebliğine rağmen gelmeyen davalı şahitlerinin ihzaren celp edilmeleri gerekir. Böylece davalı şahitleri dinlenerek taraflar arasında kira ilişkisi olup olmadığının saptanması, şayet yoksa, davanın red edilmesi, varsa ikinci aşama olarak aylık kira miktarının tespit olunması icap eder. Davacı şahitleri bu konuda bir bilgi vermemişlerdir. Dava dilekçesinde davacı ispat vasıtası olarak her türlü kanuni delile değindiğinden, bu deyimin içinde yemin delili de bulunduğundan kira miktarı hususunda davalıya yemin teklif edip etmiyeceğinin kendisinden sorulması, teklif ederse davalının bu konuda beyanın alınması ve sonucuna göre davanın halledilmesi gerekirken bu hususlar düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.'nun 428 inci maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,(...) 10.12.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.