 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi
E:1986/12022
K:1987/754
T:29.01.1987
* ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ DAVASI PAYLARIN DENKLEŞTİRİLMESİ
ÖZET : Payların denkleştirilmesi gerektiğinde, karşılık [ivaz] ilavesi ve grup lama ile ortaklar anlaşamazsa, kura çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa düşeceğinin belirlenmesi sadece miras bırakandan [muristen] kalan taşınmazlar için olanaklıdır.
Müşterek paydaşların her biri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölümü almış ve onu kullanıyorsa, paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa, karşılık [ivaz] pay denkleştirmesi ve kura çekme gerekmez. 0 bölümün paydaşa verilmesi gerekir.
(634 s. KMK m. 50)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla; dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, 1 parça taşınmaz mal ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme kat mülkiyeti kurulması suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Davada taksim suretiyle ortaklığın giderilmesi istendiğine göre bu istek için de kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesi isteminindi varlığını kabul etmek gerekir. Hal böyle olunca, öncelikle keşif yapılarak 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 50. maddesi uyarınca binada kat mülkiyetinin kurulup kurulmayacağının araştırılması, şayet bu mümkünse ikinci aşamada aynı Yasanın 10. maddesi uyarınca pay ve paydaş adedine göre gerektiğinde ivaz ilavesi de göz önünde tutularak her bir paydaşa veya hisseli kalması konusunda anlaştıkları takdirde anlaşan paydaşlara birer bağımsız bölüm isabet edecek şekilde taksim olanağı bulunup bulunmadığının tespiti İcap eder. Payların denkleştirilmesi, gerektiğinde ivaz ilavesi ve gruplama ortaklar anlaşmazlarsa kura çekmek suretiyle hangi bağımsız bölümün hangi ortağa isabetinin belirlenmesi sadece muristen kalan taşınmazlar için mümkündür. Yoksa müşterek paydaşların her biri arsa payına karşılık belirli bir bağımsız bölüm almış, onu kullanıyorsa paydaşların diğerinin kullandığı bağımsız bölümde hakkı yoksa ivaz ilavesi, pay denkleştirilmesi, kura çekme gerekmez. 0 bölümün paydaşa verilmesi icap eder. Bundan sonra aynı Kanunun 3. maddesi uyarınca değerle oranlı olarak bağımsız bölümlere arsa payı tahsisi gerekir. Bölümlere arsa payı tahsis edilirken daha önce gelişi güzel verilen ~emindeki arsa payların azara alınmaz. Bu işlemler için bir hukukçu ve iki teknik elamanın bilirkişi olarak seçilmesinde yarar vardır. Bu aşamadan sonra taksimi isteyen tarafa Kat Mülkiyeti Kanununun 12. maddesinde sayılan belgeler tamamlattırılır. Ondan sonra arsa payları bu paylara karşılık verilen bağımsız bölüm numaraları ve sahipleri belirtilerek kat mülkiyeti kurulmak suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilir.
Olayımızda; tapu kaydına göre krokide (A, B, C) harfi ile işaretlenen bölümlerin davacı tarafından, (D) harfi ile işaretlenen bölümün davalı tarafından kullanıldığı, böylece taraflara ait olan kesimlerin belirlendiği anlaşılmıştır. Bu durumda birbirlerine ivaz vermelerine gerek yoktur. Yukarıdaki esaslar göz önünde tutularak işlem yapılması gerekir. Bundan duhulle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması icap etmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.1.1987 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.