 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi
E:1986/17860
K:1987/1818
T:16.02.1987
* KAMULAŞTIRMA DEĞERİNİN ARTIRILMASI
* KAMULAŞTIRILAN YERİN ARSA OLMASI
* UYGULAMA
* KAMULAŞTIRMA BEDELİNİN SAPTANMASI
ÖZET : Henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda 2942 sayılı Yasa hükmünün uygulanması gerekir.
Kamulaştırma gününden önce özel amacı bulunmayan satışlara göre arsanın değeri belirlendik ten sonra, bedelin saptanmasında etkisi olan diğer unsurlar da gözönüne alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranı ayrı ayrı belirtilip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedeli saptanmalıdır.
(2942 s. kamulaştırma K m. 11/3-C, 1/2)
Taraflar arasındaki kamulaştırma değerinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, kamulaştırma değerinin artırılmasına dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraflar vekilleri yönünden süresinde verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla; dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava konusu arsanın değerinin saptanması için üç kez bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, alınan raporlar hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki
a) - 8/11/1983 günü yürürlüğe giren 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 1. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre henüz kesin hükme bağlanmamış davalarda bu kanun hükümlerinin uygulanması kuralı kabul edilmiştir.
b) - Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğindedir. Sözü geçen kanunun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin 3. fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin saptanması ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 4. fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranı ayrı ayrı belirtilip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.
c) - Emsalin aynı konumda veya dava konusu taşınmaza yakın yerlerde bulunması, eşdeğer nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Ayrı özellik ve nitelikleri taşıyan, başka yerlerde bulunan ve eski günlerde satılmış olan emsal kayıtlar da tek tek dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek, aradaki farklılıklar belirtilip, üstün ve eksik yönleri açıklanmalı ve eski günlerdeki satışlarla kamulaştırma günü arasında geçek zaman içinde taşınmaz malların değerinde ortaya çıkan değişiklikler gösterilerek bir değer biçilmelidir.
Alınan her üç bilirkişi raporunda da emsal mukayesesi yapılmadan taşınmazın özelliklerinden söz edilerek genel deyimlerle değer biçilmiştir.
1942 sayılı Kamulaştırma Yasası hükümlerine uygun olarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre
Kamulaştırılan taşınmaz mala el konulup konulmadığı, saptanmadan tapudaki ferağ gününden başlatılarak faize hükmolunmuştur. Herne kadar kamulaştırılan taşınmaz maldan mal sahibinin yararlanmasının önlenmemesi ve böylece fiilen taşınmaza el konulması faiz verilmesine başlangıç olmakta ise de bir taşınmaz malın tapuda ferağı verilerek mülkiyetinin idareye geçmesi eski mal sahibinin bu yerden elinin çekilmesi ve hukuken taşınmaza idare yönünden el konulması anlamına geldiğinden mahkemece taşınmaz mala tapudaki ferağ gününden haşlatılarak faiz verilmesi yasal görülmüş ve bu konudaki içtihat böylece oybirliğile kabul edildiğinden bu yön bozma sebebi sayılmamıştır.
Tarafların temyiz itirazlarının yukarıdaki açık gerekçelerle kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin ödenen temyiz harcının istem halinde ödeyene geri verilmesine, 16/2/1987 gününde oybirliğile karar verildi.