 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1986/1805
K: 1986/2470
T: 18.06.1986
DAVA : Perihan'ın ırzına geçtikten sonra işbu suçun delil ve emarelerini ortadan kaldırmak ve de kendilerini cezadan kurtarmak maksadıyla adı geçen Perihan'ı birlikte öldürmekten sanık Yusuf ve Rafet'in yapılan yargılanmaları sonunda, müebbet ağır hapis cezasıyla hükümlülüklerine ilişkin, (Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 6.2.1986 gün ve 83/19 sayılı hüküm re'sen temyize tabi olmakla beraber, Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar ile müdahil Muzaffer taraflarından da istenilmiş, sanıklar duruşma da talep etmiş olduğundan dava dosyası Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, sanıkların duruşmaya müdafii göndermemesi nedeniyle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1 - Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık Yusuf'un eksik incelemeye, sübuta yönelen, diğer sanık Rafet'in bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak:
A) Sanıkların altı yaşlarında bulunan maktulenin ırzına geçmeyi planladıkları sanıklardan Rafet'in talimatı üzerine diğer sanık Yusuf'un küçük maktuleyi oyun oynamakta olduğu yerden alıp mahalleden uzaklaştığı, daha sonra sanık Rafet'in peşlerinden geldiği, elmalıkların arasında içki içtikten sonra her iki sanığın maktuleyi uyuz hamamı denilen yerin üst tarafında bulunan Kara Tepe'sine çıkardıkları, burada önce sanık rafet'in parmağı ile maktulenin kızlığını bozduğu, daha sonra da diğer sanık Yusuf'un baygın hale gelen maktulenin ırzına geçtiği, müteakiben maktulenin kendilerini tanıyıp ihbar etmesinden korkan her iki sanığın taşlarla kafasına vurarak önceki suçun delillerini gizlemek amacıyla ve başını parçalayarak maktuleyi acımasızca öldürdükleri tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış ve oluşa, mevcut delillere uygun olarak mahkemece de bu şekilde kabul edilmiş olmasına göre suç tarihinde altı yaşında olup, ırzına geçme suçuna karşı fiile mukavemet edemeyecek durumuda olan, fiilin ahlaki redaetini müdrik bulunmayan küçük maktulenin behimi hislerle ve "yapma amca acıyor" demesine rağmen ırzına geçme ve sonuçta işledikleri suçu gizlemek için masum ve ufacık bir kızı başına taşla vurup parçalayarak acımasızca öldüren ve bu suretle ruhlarındaki vahşeti de gösteren sanıklar hakkında hiçbir neden TCK.nun 59. maddesinin uygulanmasına yol açmayarak iken 59. maddenin tatbiki suretiyle takdirde zaafa düşülmesi,
B - Olayda bileşik suç durumu bulunmamasına, ırza geçme suçu uygulanan TCK.nun 450/9. maddesinde bu suçun şiddet sebebi veya unsuru olarak yazılı olmamasına ve iddianamede sanıkların birlikte yedi yaşındaki kızın ırzına geçtikleri hususunda tavsife yer olmasına göre, ırza geçme suçundan ötürü de sanıklar hakkında bir karar ittihazı lüzumundan zuhul olunması,
SONUÇ : Yasaya aykırı ve müdahilin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle hükmün gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 18.6.1986 gününde oybirliği ile karar verildi.