 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
5. Ceza Dairesi
E: 1986/1345
K: 1986/2609
T: 22.05.1986
DAVA : Tekel İdaresi'nde çalıştıkları sırada, ihtilasen zimmetlerine para geçirmekten sanıklar Mustafa, Mahmut, Şevket ve Salih'in yapılan yargılamaları sonunda; eylem sahte evrak tanzimi niteliğinde kabul edildiğinden TCK.nun 66, 339/1, 59. maddeleri gereğince 2'şer sene 6'şar ay ağır hapis cezasıyla mahkumiyetlerine, idarenin 3350 lira zararının sanıklardan müteselsilen tahsiline dair, (Sinop Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 29.3.1985 gün ve 1983/62 esas, 1985/29 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi o yer C. Savcısı ile sanıklar tarafından istenilmiş, şartı yerine getirilmiş ve sanıklar Mustafa ile Mahmut yönünden incelemenin duruşmalı yapılması talep edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle; dava evrakı incelenip gereği görüşülmüş olduğundan, aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde tartışılan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sanık Mustafa Mahmut ve Salih'in sübuta ilişen sair itirazlarının reddine. Ancak:
1 - Memur "zimmet ihtilas" cürmünü aşırmakla veya haksız temellük etmekle işleyebilir. Cürüm memura görevi nedeni ile bırakılan veya görevden ötürü saklanan, denetim ya da sorumluluğu altında bulunan para, para hükmündeki senet, evrak ve taşınabilir malların her ne sebeple olursa olsun başka surette kullanılmasıyla oluşur. Cürümde sahip olmak kastı asıldır. Ancak, bu kastın her zaman suç işliyenin çıkarına olması gerekmez. Haksız çıkarın kendisi yerine başkası yararına sağlanmış olmasındaki zimmetin oluşması için yeterlidir. Memurun veya memur gibi cezalandırılacakları, gösterilenin işlemiş olduğu "zimmet - İhtilas" suçuna memur olmayan ya da memura benzetilmeyen kişilerin katılmaları da olasıdır. Bu takdirde memurun bu eylemine bilerek katılan memur olmayan kimse hakkında da "memuriyet sıfatı zimmet suçunun ögesi bulunduğundan" TCK.nun 66 değil memurlara ve özel yasalarında memur gibi cezalandırılacakları yazılı olan TCK.nun 202-203. maddeleri katılma derecelerine göre TCK.nun 64-65. maddeler aracılığıyla uygulanır.
Bu durumda:
Sanık Mustafa, tekel idare memuru olup, suça konu ambardaki rakılar üzerinde denetim sorumluluğu bulunduğundan bu rakıları müteselsil şekilde ve ancak tanık anlatımı ile meydana çıkarılacak biçimde zimmetine geçirdiğinin anlaşılmış olması nedeni ile eylemi TCK.nun 203-80. maddelerine uygun bulunduğu ve depo memuru Mahmut ile taşıyı işçi Salih'in de ihtilas suçunun asli iştirakçisi olduklarının gözetilmeyerek TCK.nun 339/1. maddesi ile mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2 - Tüm aşamalarda suça bilerek katılmadığını savunan sanık Şevket'in bilerek diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine ilişkin kesin kanıtlar gösterilmeden bu sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
SONUÇ : Yasaya aykırı sanıkların temyiz itirazları ile sanıklar Mustafa ile Mahmut vekillerinin savunmaları bu itibarla yerinde görüldüğünden ceza miktar ve türü itibariyle kazanılmış hak saklı kalmak koşulu ile hükmün CYUY.nın 321-326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, depo paralarının geri verilmesine, 22.5.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.