 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/8074
K: 1986/8493
T: 22.12.1986
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 1.798.615 lira maddi ve manevi tazminatın 26.4.1984 tarihinden 18.12.1984 tarihine kadar % 5, 19.12.1984 tarihinden itibaren % 30 yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacı (H.Ç.)'e ödenmesine, davacı (H.Ç.)'in fazla istemi ile davacılar (A.) ve (A.Ç.)'in manevi tazminat isteklerinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu : KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Borçlar Kanunu'nun 47 nci maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ıstırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı olun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hak ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kallanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte 9 yaşında olan (H.), beyinde sekel bırakacak derecede çalışma güncünü % 28 oranında kaybetmiştir. olayın cereyan şekli vedavacı (H.)'ın maluliyet derecesi ve niteliği gözönünde bulundurulduğunda hükmedilen manevi tazminat azdır:daha uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar bozulmalıdır.
3 - Davacı (A.Ç.) ve (A.Ç.)'in manevi tazminat talebleri tümüyle reddedildiğine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11 inci maddesi hükmü gereğince avukatlık ücretinin taraifenin ikinci kısmının ikinci bölümü uyarınca takdir edilmesi gerekirken karşı taraf lehine nisbi esas üzerinden avukatlık ücerti takdir edilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2 ve 3 no'lu bentlerde gösterilen nedenlerde BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının 1 inci bentte gösterilen nedenlerle reddine 22.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.