Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E:1986/7807
K:1987/482
T:26.01.1987
* KUVVETLENDİRİLMİŞ KİŞİSEL HAKLAR
* DEVLETİN KUSURSUZ SORUMLULUĞU
* BORÇ KAVRAMI
ÖZET : Devletin tapu sicilinin tutulmasından dolayı kusursuz sorumluluğu tapu siciline şerh edilen kuvvetlendirilmiş kişisel hakları da kapsar.
Kuvvetlendirilmiş kişisel hak ilişkisinin ortaya çıkardığı eşyaya bağlı borç kavramı esas alındığında; borçluluk sıfatı, üzerinde şerh kaydı var olan taşınmazın mülkiyetine bağlıdır. Malik kim ise, taşınmazla ilgili şerhin konusu olan borcun borçlusu da odur.
(743 s. MK m. 917)
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 3.000.000 liranın davacının fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihi olan 6.3.1984 tarihinden 19.12.1984 tarihine kadar 0/0 5, bu tarihten tahsil tarihine kadar ise % 30 yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı Maliye Hazinesi adına Hazine avukatı ve müdahil Yaşar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Davacı, tapu siciline şerh verilmiş satış vadi sözleşmesine rağmen taşınmazın satıldığını ileri sürerek zararının tazminini istemiştir. Mahkeme satış bedeli olan 3.000.000 liranın davalı Devletten tahsiline karar vermiştir.
Davacının 7041 ada 8 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan 9 nolu bağımsız bölümün satışı için kayden malik olan kişiye satış vaadi sözleşmesi yaptığı ve tapu kütüğüne şerh edildiği; daha sonra malik aleyhine yapılan bir icra takibinde taşınmazın icra yoluyla üçüncü kişiye satıldığı ve tapu memurunun tapuda şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesini icra memurluğuna bildirmediğinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının, satış vaadi sözleşmesinde taraf olan malik aleyhine açtığı tescil davası sırasında, ancak davadan önce, taşınmazın icra yoluyla üçüncü kişiye satıldığını öğrendiği ve bu olgu karşısında da tescil davasının reddedildiği anlaşılmıştır.
Devletin, tapu sicilinin tutulmasından dolayı Medeni Kanunun 917. maddesine dayanan kusursuz sorumluluğu tapu siciline şerh edilmiş kuvvetlendirilmiş şahsi hakları da kapsar. Davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesi de tapu sicilinde şerh edilmekle kuvvetlendirilmiştir; o halde, öncelikle, somut olayda sorumluluğun unsurları özellikle zarar ve illiyet bağı üzerinde durulmalıdır.
Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayanarak açtığı tescil davasının reddedilmesinden sonra doğrudan bu davayı açmıştır. Davacının, icrada taşınmazı alan kişi aleyhine bir dava açma veya bu satış işlemini esas alan ihalenin feshini isteme olanağı bulunduğu kabul edilirse zarar ve illiyet bağının varlığından söz edilmeyecektir.
Gerçekte tapu sicilinde bulunmasına rağmen, kesinleşen icra şartnamesinde bulunmadığı için şu şekilde satılan taşınmazın yeni maliki ile kuvvetlendirilmiş şahsi hak sahibi arasında hukuki ilişkinin nasıl sonuçlanacağı tartışmalıdır (Bkz. R. Arslan, İcra İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara - 1984, sh : 48).
1 - Kuvvetlendirilmiş şahsi hak ilişkisinin ortaya çıkardığı eşyaya bağlı borç kavramı esas alındığında: Borçluluk sıfatı, üzerinde şerh kaydı mevcut olan taşınmazın mülkiyetine bağlıdır. Malik kim ise, taşınmazla ilgili şerhin konusu olan borcun borçlusu da odur; malik değiştikçe o borcun borçlusu da değişir ve eski borçlu borcundan kurtulur. Burada borç ilişkisi kanundan dolayı yeni malike intikal eder; borçlu daima taşınmazın o andaki malikidir (Gürsoy - Eren - Can. sel, Türk Eşya Hukuk, 1978, sh: 294; Oğuzman-Seliçi, Eşya Hukuku, 1982, sh: 26; Erel, Eşyaya Bağlı Borç ilişkisi, sh: 4; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları, 20.6.1951 gün ve 13/15; 21.5.1958 gün ve 7/5 sayı ı).
Bu şekilde kuvvetlendirilmiş bir şahsi hakkın yarattığı hukuki ilişki ile durum esas alındığında; hakkın, satış sırasında açıklanmam~ş veya bilinmemiş olması sonuca etkili olmayacaktır. Çünkü, borç ilişkisinin herkese karşı sürülmesini sağlayan şerh kayıtları hakkında, Medeni Kanunun 931. maddesinde düzenlenen ve İYiniyetli kişileri koruyan genel güven kuralı uygulanmaz; bu kural, sadece tapu üzerinde ayni hakların kazanılmasına ilişkindir (Gürsoy - Eren - Cansel, age., sh: 287) Diğer taraftan satış şartnamesinde yer almamış olmasına rağmen; tapudaki kaydı bilmediği itirazının dinlenemeyeceği, çünkü alıcının kendisinden beklenen özeni gösterip tapu sicilini de incelemesi gerektiği de ileri sürülmektedir (Sungurbeyş Kişisel Hakların Tapu Kütüğüne Şerhi, 1963, sh : 125-129).
Bu görüşler esas alındığında tapuda kayıtlı olan satış vaadi sözleşmesinin yarattığı mükellefiyetler yeni alıcıya geçmiştir. Davacı, bunun aleyhine dava açmadığına göre doğmuş bir zarardan söz edilemeyecektir. Kaldı ki, davacı tescil davası sırasında bu kişi aleyhine dava açmayacağını da söylemiştir.
2 - Bu yolda ileri sürülen ikinci görüş, İcra İflas Hukukunu esas alarak aksi bir sonuca varmaktadır: Tapu siciline kayıtlı olmasına rağmen usulüne uygun olarak hazırlanmış ve kesinleşmiş bulunan mükellefiyetler listesine geçmemiş bulunan yükler, bunu bilmeyen (iyi niyetli) alıcıyı bağlamaz. Tapu kayıtlarıyla mükellefiyetler arasında fark bulunduğu takdirde mükellefiyetler listesindeki kayıtlar üstün tutulmalıdır. Tapu sicilinin aleniyetine ve sicilde yer alan kayıtların bilindiğine ilişkin ilke burada kabul edilmemelidir; artırma şartname~T artık tapu sicil hükmündedir ve alıcı şartnameye göre pey sürecektir (Prof. Dr. Baki Kuru, icra ve iflas Hukuku, 1983, su: 382; R. Arslan, age., sh: 49).
Ne var ki, bu gün gerek uygulamada gerekse öğretide, artırma şartnamesi ve buna ilişkin konularda yapılan yolsuzluklardan dolayı tapu sicilinde kayıtlı kişisel hak sahiplerinin ihalenin feshini isteyebileceği kabul edilmektedir (R. Arslan, age., sh: 127 vd. ve orada anılan kararlar).
O halde bir an için bu görüş benimsenmiş olsa dahi tapu sicilinin tutulmasıyla zarar arasında uygun illiyet bağının varlığından söz edilemeyecektir. Çünkü, davacımız, yasaların kendisine tanıdığı hukuki durumlardan yararlanmak suretiyle ihalenin feshi yoluna gitmemiş ve fesih isteme süreleri de geçmiştir; bu hak kullanılmış olsaydı zarar gerçekleşmeyecekti. Davacının ortaya çıkan bu özensiz durumu Devletin sorumluluğunda illiyet bağını kesen ağır bir kusur niteliğindedir.
Görülüyor ki, davacının sahip olduğu kuvvetlendirilmiş şahsi hakkı ile icrada yapılan satış işlemleri nedeniyle ortaya çıkan hukuki durum yukarıdaki görüşlerden hangisiyle değerlendirilirse değerlendirilsin, sonuç değişmeyecektir. Sorumlulukta zarar ve illiyet bağının unsurlarından biri eksik kalacak ve sonuçta Devletin sorumluluğundan söz edilmeyecektir. Mahkemenin, maddi olguları, yasal ve hukuki gerçekler içinde tartışmadan sorumluluğu kabul etmesi usül ve yasaya aykırı olmuştur; hüküm, dava reddedilmek üzere bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına (BOZULMASINA) ve müdahil Yaşar'dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 26.1.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini