 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/765
K: 1986/1694
T: 25.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 1.675.000 lira destekten yoksun kalma tazminatı ve toplam 685.000 lira manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine fazla manevi tazminat isteğinin reddine ilişkin hüküm, davalılardan (B.S.Ç.) avukatı tarafından her ne kadar duruşma istekli olarak temyiz edilmiş ise de tebligat gideri verilmediğinden duruşma isteği dikkate alınmayarak kağıtlar üzerinde yapılan inceleme sununda, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi (N.Y.) tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre öteki itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava trafik kazasından doğma tazminat isteğidir. Davalı (B.S.Ç.)'a ait olup diğer davalı (H.K.)'nın kullandığı tankere davacıların desteği ve sürücünün arkadaşı olan (B.G.) de bindikten sonra bal yemeğe gittikleri yerden dönerlerken uçuruma devrilmesi sonucu bunlardan yararlanmış olan (B.G.) kaldırıldığı hastanede ölmüştür. Olay sırasında gerek (B.G.)'in gerekse (H.K.)'ın fazla miktarda alkol alarak sorhoş durumda bulundukları ceza dosyasında bulunan delillerle belirlenmektedir. Mahkemece maddi tazminatın kapsamı belirlenirken Borçlar Kanunu'nun 44 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca bir indirim yapılmamış ve bu yön manevi tazminatın takdirinde de gözetilmemiştir.
Bir motorlu taşıtın işletilmesinden ileri gelen tehlikelerinin sonuçlarından kural olarak aracı kullanan ile onun işleteni sorumludur. Özel nedenler olmadıkça kısmen olsun zarar gören yolcuya ya da onun geride bıraktıklarına ve tehlikenin sonuçları yükletilemez. Ancak normal işletenin tehlikesi araç sürücüsü içkili veya aşırı yorgun yahut genel olarak yetersiz olması gibi özel hal ve şartlardan ötürü artmışsa ve araca binen yolcu bu tehlike artışını biliyorsa veya bu konuda gerekli özeni gösterebilecek idiyse durum farklıdır. Eğer buna rağmen binmiş veya giderek yolculuğun yapılmasında direnmişse kaza tehlikesinin artması açısından işlenen birlikte kusurdan dolayı tazminatın indirilmesi doğru olur. Olağanüstü bir tehlike artışını bilerek bir işe girişen kimse hiç olmazsa kaza tehlikesinin bir bölümünü üstüne almış sayılması gerektiği düşüncesi de aynı sonuca götürür. Gerçekten mevcut hal ve şartlar altında tehlikeli olduğu belirli bulunan bir otomobil yolculuğuna çıkılması doğru olmayan bir hareket tarzı olarak benimsenmek gerekir ve bu sebepten dolayıda müterafik kusur teşkil eder. O halde mahkemece bu hukuki esas gözetilerek Borçlar Kanunu'nun 44 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hesaplanan maddi ve takdir olunan manevi tazminatlardan uygun bir indirme yapılmak gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması yasaya aykırıdır.
3 - Davacıların yakını (B.G.) davalıya ait araca ücret karşılığında binmiş bir yolcu olmayıp sırf hatır için taşınmıştır. Her ne kadar olay gününde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda bu nitelikte taşıma durumunu düzenleyen özel bir hüküm yoksa da hatır taşınması konusunda tarafların birleşen iradeleri onlar için tek yanlı bir sözleşme ilişkisi kurar. Bu sözleşmede yalnız taşıyıcı borç altına girmiş olur. ancak taşımada kendisinin bir yararı olmadığından bu gibi hallerde Borçlar Kanunu'nun 43 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmünün uygulanması suretiyle gerçekleşen maddi zararın bir kısmının tazminat alacaklısı üzerinde bırakılması ve manevi tazminat takdirinde de bir indirim nedeni olarak kabul edilmelidir. Öte yandan sözü edilen fıkra hükmünün yalnız sürücü için değil, onunla birlikte işletenin de yararlanacağı, Dairenin yerleşmiş uygulaması gereğidir. O halde mahkemece belirtilen yönün düşünlemiş olması yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2 ve 3 üncü bentlerde gösterilen nedenlerle yalnız temyiz eden davalı (B.S.Ç.) yararına BOZULMASINA öteki itirazların 1 inci bentte gösterilen nedenle reddine 25.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.