 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/7168
K: 1986/7887
T: 20.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemden doğma birleştirilen tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 615.440.32 liranın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : Birleştirilerek görülen her iki dava, haksız fiilden doğan tazminat isteğine ilişkin olup husumet TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğüne yöneltilmiştir. 31.5.1981 günü davalı idareye ait Mavi Tren, İstanbul'dan Ankara yönüne gitmekte iken Alifuatpaşa istisyonunda davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Hükme dayanak tutulan bilirkişi raporuna göre lokomotif'in makinisti 2/8 oranında kusurludur. Davalı idare bir iki davaya vermiş bulunduğu cevap dilekçelerinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Mahkemece olayda kural olarak bir yıllık zamanaşımının uygulanması gerektiği benimsenmekle birlikte bu zamanaşımının uygulanabilmesi için zararın öğrenilmesi gerektiği, kaldı ki failin eyleminin cezayı gerektirmesi karşısında daha uzun olan 5 yıllık ceza zamanaşımının uygulanması gerektiğinden söz edilerek zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.
Oysa davacının olaya sebebiyet vereni ve zararın kapsamını, ilk davanın açılmış bulunduğu 5.5.1983 tarihinden geriye doğru bir yıldan fazla bir süre önce öğrenmiş bulunduğu dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Gerçekten ödetilmesine karar verilen zararı oluşturan ayağın kesilmesinden doğma % 50 oranındaki beden gücünden kayıp, en geç, Geyve İlçesi Devlet Hastanesi başhekimliğinin 5.6.1981 günlü raporu ile tesbit edilmiş ve davacı tarafından öğrenilmiştir. O tarihlerde gerek ilk, gerekse sonraki davanın açıldığı günler arasında bir yıldan fazla zaman geçmektedir. Öte yandan bu davanın davalısı olayın faili değildir. Davalı idarenen suç teşkil eden bir eylemi bulunmadığına göre mahkumiyet kararından önce de açılmış değildir. O halde her iki davanın da zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerekirken zamanaşımı definin reddedilerek işin esasının incelenmiş olması bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 20.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.