 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/7067
K: 1986/7798
T: 18.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davacı (M.A.) için, 68.301 lira maddi ve 75.000 lira manevi; davacı (B.A.) için 25.000 lira maddi ve 25.000 lira manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacı (M.A.)'ın fazlaya dair maddi tazminat isteğinin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalı (A.Ş.) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun (Temyiz) faslındaki maddelerinin değişik hükümlerine göre miktar veya değeri yüzbin lirayı geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesindir. alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde yüzbin liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (Madde 427. Fıkra 2 ve 3). Temyizi kabil olmayan bir karar temyiz edilmiş olursa kararı veren mahkeme temyiz isteminin reddine karar verir ve Yargıtay'a gönderme için yatırılan parayı kullanarak ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. Bu ret kararı tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir; temyiz edildiği ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya kararı veren mahkemece Yargıtay'a yollanır. Yargıtay'ın ilgili dairesi temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozarsa, ilk temyiz dilekçesine göre temyiz istemini inceler (Madde 432, Fıkra 4 ve 5).
İnceleme konusu olan bu işte alacağın tamamı dava edilmiş olmasına ve miktarı da yüzbin lirayı geçmemesine göre davalının davacı (B.A.)'a yönelik temyizi yönünden kararın kesin olduğu düşünülebilir. Kesin kararların ise temyizi kabil değildir. O halde öncelikle mahkemece kanunun yukarıda sözü edilen değişik hükümleri ile 1.2.1984 günlü ve Esas 1983/9, Karar 1984/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca işlem yapılması için dosya geri çevrilmelidir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalının davacı (M.A.)'a yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3 - Dava davalının davacıları yararlaması nedeniyle davacı (M.A.)'ın cismani zararından dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece 68.301 lira maddi ve 75.000 lira manevi tazminata hükmedilmiştir. Maddi tazminat olarak Borçlar kanunu'nun 46 ncı maddesi gereğince hastahane masrafları ile çalışmadığı günler için zararına hükmedilmekle beraber davacı (M.)'nın avukatına ödediği 15.000 liranın tahsiline de karar verilmiştir. Oysa avukat (M.K.)'ın (M.)'nın vekili olarak ceza mahkemesine katılıp onu temsil etmesi söz konusu değildir. Avukat (M.K.) sadece (B.)'in vekili olarak duruşmalara katılmıştır. Bu yön gözetilmeksizin 15.000 liranın tahsiline de karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4 - Ceza mahkemesinde, ceza hakimi davalıyı cezalandırırken davacıların tahriki bulunduğunu kabul ederek T.C.K.'nun 51/1 inci maddesini uygulamıştır. Borçlar Kanunu'nun 44 üncü maddesi hükmünce zarar görenin eylemi, zararın ihdasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde zarar ziyan miktarından tenkis edebilir. Tahrik birlikte kusur sayılır. Mahkemece kararın gerekçe kısmında tahrik hükümleri nazara alındığı bildirildiği halde davacı (M.)'nın maddi zararından müterafik kusur oranına göre, manevi tazminat isteminden ise riyazi olmamak üzere indirim yapılmaması usul ve yasaya aykırı olup karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 3 ve 4 no'lu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, 2 no'lu bendde gösterilen nedenlerle davalının davacı (M.)'ya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; 1 no'lu bendde gösterilen nedenlerle davalının davacı (B.)'e ilişkin temyizi bakımından dosyanın mahalline geri çevrilmesine 18.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.