 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/6780
K: 1986/7455
T: 03.11.1986
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 294.355,78 liranın dava tarihinden 19.12.1984 tarihine kadar % 5, bu tarihten sonra %30 faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazla isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava, trafik kazasından doğma tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, 30.6.1981 tarihinde açtığı ilk davasında fazlaya dair talep haklarını saklı tutarak malüliyet nedeniyle çalışamaması ve tedavi gideri istemiş ve davacının bu kalemlerden zararı 455.189 lira olarak o davada tesbit edilmiş ve taleple bağlı kalınarak bu maddi zararından 28.115 lirası hüküm altına alınmış ve mahkemenin 19.10.1982 gün 438/463 sayılı kararı taraflarca temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı şimdiki davasında beden gücü kaybından dolayı bakiye alacak olarak 750.000 liranın tazminini istemektedir. Mahkeme ise, bakiye beden gücü kaybına ilişkin tazminat miktarını bilirkişiye hesab ettirerek 294.355,78 liranın tahsiline ve fazla isteğin reddine karar vermiştir. Oysa, kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tazminatın miktarını tesbite ilişkin bölümü, sonradan açılan dava için kesin hüküm oluşturur ve Yargıtay'ın istikrarlı uygulaması da bu yoldadır HGK.nun 2.6.1986 gün, E. 11-1130, K.549 sayılı; 25.3.1983 gün, E. 9-1684, K. 295 sayılı kararları). Hal böyle olunca, mahkemenin ilk davada kesinleşen maddi zarar tutarı 455.189 liradan hüküm altına alınan 28115 liranın tenzili ile aradaki farkın davacı yararına hüküm altına alınması gerekirken bu konuda yeniden inceleme yapılarak daha aza hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
3 - Davacı, olay tarihinden itibaren faiz isteğinde bulunduğuna göre dava tarihe kadar işlemiş faizin harcı alınarak istek doğrultusunda karar verilmesi mümkün iken; bu konuda davacıya önel verilmeden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması keza bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün iki ve üçüncü bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının birinci bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesinhe 3.11.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.