 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/6701
K: 1986/7221
T: 20.10.1986
DAVA : (N.Ö.) adına Avukat (H.E.S.) ile Akdeniz Küçük Sanayi Sitesi Başkanlığı adına avukat (M.M.) aralarındaki dava hakkında Antalya Asliye 3. Hukuk Mahkemesinden verilen 10.3.1986 gün ve 1985/8 - 1986/199 sayılı hükmün dairenin 24.6.1986 gün ve 1986/3357 - 5006 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı avukatı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440 ıncı maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442 nci maddesi hükmünce 1500 lira para cezası ile aşağıda yazılı red kararı harcının karar düzeltme isteyenden alınmasına 20.10.1986 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, kullanma hakkı bulunan taşınmazdaki bina ve bitkilerinin davalı tarafça tahrip edildiğini bildirerek zararının giderilmesini istemiş; yerel mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir.
Davalının temyizi üzerine Dairemiz Kurulu'nca verilen 24.6.1986 günlü kararla "anılan taşınmazın Arsa Ofisince 1983 de kamulaştırılıp 1984 de davalıya devredilmesi ve böylece davalının mülkiyetine geçmesi" nedeni ile olay, mülkiyet hakkına ilişkin tasarruflardan sayılarak davalıya husumet yöneltilmeyeceği belirlendikten sonra davanın bu bakımdan reddi için karar bozulmuş, davacı karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Dosya içeriğine göre gelişim şöyledir: Davacı, Arsa Ofisince Sanayi Sitesi için kamulaştırma hazırlığına girişilen ve Vakıflara ait dava konusu taşlık, çalılık araziyi Vakıflar'dan 1.3.1980'den başlamak üzere on yıllığına tarım yapmak üzere kiraya almıştır. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 5 ve 9 uncu maddelerine göre kiracı tek katlı binalar yapabilecek ve sözleşme sonunda onları geri alabilecektir. Davacı bu yükümlülüğü yerine getirmezse sökme giderleri Vakıflarca enkaz bedelinden karşılanacaktır .. Davacı kiralamadan sonra burasının bir bölümünü düzenleyerek tarım alanına dönüştürmüştür. Kamulaştırma için 6.11.1981 de kayalık, taşlık ve çalılık olarak kıymet takdiri yapılmış ve parası 27.1.1983'de yatırılmıştır. Kamulaştırmaya dayanan tescil davasının 6.7.1983 günlü keşfinde burasının tamamen hali olduğu saptanarak 18.7.1983'de tescil kararı verilip 9.11.1983'de kesinleşmiştir. 21.2.1984 deki delil tespitiyle burasına sebze ekildiği, meyve fidanları dikildiği ve bir de tek katlı ev yapıldığı, fakat bunların davalı tarafından söktürülmeye başlandığı belirlenmiştir. daha sonra Arsa Ofisince 27.11.1984 de davalıya .. kayalık ve taşlık olarak satılmıştır.
Görülüyor ki, davacı, burayı kiraya aldıktan sonra sözleşme koşullarına uygun olarak düzenlemeye girişmiş; fakat bu arada Arsa Ofisince kamulaştırılmıştır. Arsa Ofisi Borçlar Kanununun 254/3 üncü maddesi yoluyla Kamulaştırma Yasasının 20 nci maddesi gereğince girişmede bulunmayarak davacının kullanma hakkını benimsemiştir. Bu evrede, Arsa Ofisi malik, davacı da kullanma hakkı sahibidir. Mülkiyetle ilişiği olmayan ve ancak çok daha sonra satın almayla malik durumuna geçebilecek olan davalı, mülkiyet Arsa Ofisindeyken tahribatı gerçekleştirmiştir.
Bir an için malikten ayrı tüzel kişiliği bulunan davalının kamulaştıranın bir tür temsilcisi ya da benzeri bir yardımcısı olduğu düşünülecek bile olsa kamulaştıranın yasada öngörülen biçimde davacıya oradan çıkma olanağı tanımaması hiç olmazsa binasının enkazını, fidanlarını almasına ve sebzesini devşirmesine fırsat vermemesi hukuka aykırı bir davranış oluşturur.
Kaldı ki; davalı, eylem sırasında malik değildir ve bozma kararında belirlendiği gibi "mülkiyet hakkı dahilinde tasarrufda" bulunmuş değildir. Öyleyse karar düzeltme isteği kabul edilerek tazminat düzeyinin incelenmesine geçilmelidir.
Açıklanan nedenler yüce çoğunluğun karar düzeltme isteğinin reddine biçimindeki görüşlerine katılamıyorum.