 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/6304
K: 1986/7006
T: 13.10.1986
DAVA : Taraflar arasındaki yayın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan doğma karşılıklı tazminat davaları üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı taraflarca açılan davaların reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacılar ve karşılık davalı Birleşik Gazetecilik, Matbaacılık ve Yayıncılık A.Ş. ve Osman Natıroğlu avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi Ülkü Aydın tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi gereği konuşuldu: KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle davaya konu olan yazı diğer davacı Ekspres Gazetesine yönelmiş bulunmasına göre davacı Osman yönünden hükmün onanması gerekir.
2 - Davacı Ekspres Gazetesi, davalıya ait gazetede yapılan yayınla, kişilik hakkına saldırı da bulunulduğunu bu nedenle 500.000 lira (diğer davacıyla birlikte) tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme olayda Borçlar Kanununun 49. maddesinin unsurlarının incelenmesi için bilirkişiye başvurmuş ve bu yolda alınan ikinci raporu kabul ederek isteğin reddine karar vermiştir.
Davaya konu olan yayın, davalıya ait Karabük Gazetesinin 19.3.1984 ve 24.3.1984 günlü nüshalarında gerçekleşmiştir : İlk yayın (Kervan Yürür) başlığı altında (Aylardır tantanası devam eden Ticaret ve Sanayi Odasının seçimleri yapılmış... Peki ne olmuş?... Ne olacak ki... İt ürümüş, kervan yürümüş misali oluvermiş seçimlerin sonu...) şeklindedir. 2. yayın ise (İstismarın Seviyesi) başlığı altında (19 Mart 1984 Tarihli Gazetemizde Ekspres Ceridesi tarafından istismar edilmiş ve "KENDİSİNE OLAN BU YAZIYI" Ticaret ve Sanayi Odası Üyelerinin üzerine sıçratmaya çalışmıştır...) birinci yayını tamamlayıp ve ona açıklık getirmiştir. İki yazı birlikte değerlendirildiğine "İt ürümüş, kervan yürümüş" sözlerinin tamamen davacı gazeteye yönelik olduğu tartışmasız kabul edilmelidir.
Davacı gazetenin, Ticaret Odası seçimlerinde yaptığı yayınlar nedeniyle, havlayan bir köpeğe benzetilmesi (it ürümüş); onun, kişisel değerlerine (onur - saygınlık) ve onları koruyan kişilik hakkına ağır bir saldırı niteliğindedir; bu nedenle gerek hukuka aykırılık ve gerekse ağır kusur-zarar unsurlarının (B.K. M. 49) gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemenin doğrudan, bilirkişi raporundaki gerekçeye (... cümledeki it kelimesi - "it ürür kervan yürür" deyimi içinde kullanılmış ve gerçekleşmesi doğal işlere, durumlara karşı çıkılsa da bunların engellenemiyeceği" anlamı biraz iğneleyici olarak verilmek istenmiştir) yollama yaparak 49. maddenin unsurlarının gerçekleşmediğini kabul etmesi hatalı olmuştur. Çünkü davacı gazetenin, somut olay içindeki eylemini bir ata sözü için de dahi olsa havlayan bir köpek (it ürür) gibi onur kırıcı şekilde göstermek hem hukuka aykırı ve hem de ağır kusurlu bir davranıştır.
Bu nedenlerle isteği reddeden mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı olup; hüküm davacı gazete yararına uygun bir miktar manevi tazminat hükmedilmek üzere bozulmalıdır.
3 - Mahkeme, somut olaya uygulanacak Borçlar Kanununun 49. maddesinin unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi için İstanbul ve Ankara da olmak üzere iki defa bilirkişi incelemesi yaptırmış ve bu yolda taraflara 60.000 liranın üzerinde bir yargılama gideri yüklemiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 275. maddesi, "hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemiyeceğini" kabul etmiştir. Yasanın bu açık hükmüne rağmen hakimin, kendi genel ve hukuki bilgisiyle çözümleyeceği bir hususu bilirkişiye göndermesi yalnız pahalı "yargı olgusunu" gerçekleştirmekle kalmaz; hakime ve yargıya karşı duyulması gereken saygı ve güveni de tartışılır hale getirebilir.
Mahkemenin usul ve yasaya, hakimlik mesleğinin yapısına aykırı işlemi yargılamanın eriştiği bu safhada, sonuca etkili olmadığından yalnız bu hataya değinilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2. bendde gösterilen nedenle davacı gazete yararına BOZULMASINA, diğer davacı Osman'ın temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle 13.10.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.