 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/6103
K: 1986/6707
T: 02.10.1986
DAVA : Taraflar arasındaki haksız eylemeden kaynaklanan tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı 50.000 lira menevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, maddi tazminat istemi ile fazlaya dair manevi tazminat isteminin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davacı (S.T.) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Davalının haksız eylemi sonucu davacının ön dişi kırılmıştır. Davacı, dişinin muayenesi ve protezi için davalıdan maddi tazminat alınmasını istemiştir. Mahkemece "bu yönden henüz bir masraf yapılmadığından ve tazminat talebi ile ilgili masraf belgesi bulunmadığından maddi tazminatın zarar unsuru oluşmadığından" istek reddedilmiştir. Oysa zarar, kişinin isteği dışında gerek mal varlığında, gerek mal varlığı dışındaki hukuksal değerlerde oluşan eksikliktir. Mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi bir harcamayı gerektirecek nitelikte bulunduğu zaman maddi zarar oluşmuş olur; harcamanın yapılmış bulunması koşulu yoktur. Somut olayda, diş tedavisi için bir harcama yapılması gerektiği benimsendiğine göre zarar oluşmuştur. Öyleyse ödetme kararı verilmelidir.
Mahkeme, bu yön gözönünde tutulmaksızın yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirir.
2 - Borçlar Kanunu'nun 47 nci maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda ruhi ıstırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktarı mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olan işte davacı, beş gün işten kalacak ve dişi kırılacak derecede dövülmüştür. Olayın akışı ve açıklanan ilkelere göre 50.000 lira manevi tazminat takdiri azdır. Davalının, daha üst düzeyde manevi tazminatla sorumlu tutulması için karar bu yönden de bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 2.10.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.