 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/4356
K: 1986/5018
T: 24.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı 5.532.122 liranın dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine ilişkin hükmün süresi içinde davalı diyarbakır Belediye Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre davalının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Davalı Belediyenin, davacılara ait taşınmazlardan bir hakkı olmadan toprak aldığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sorun, zararın kapsamının belirlenmesinde toplanmaktadır. Mahkeme, zararın 11.682.089 lira olduğunu kabul etmiş ve istekle sınırlı olarak 5.532.122 liranın tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan ve bilirkişi (Ö.Ç.) tarafından düzenlenen raporda, 12.470 metrekare yerin eski hale getirilmesi için 11.682.089 lira gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı idare, toprak alma eylemiyle davacıların taşınmazında kıymet kaybı olmadığını, aksine arsa vasfında olan taşınmazların inşaat yapmaya daha uygun hale geldiğini ileri sürerek zarar kapsamına itirazda bulunmuştur. Mahkeme, davalı idarenin bu yoldaki savunmaları üzerinde durmadan karar vermiştir. Oysa, taşınmazlardan toprak alınmasıyla meydana gelen zararın belirlenmesinde, yalnız eski hale getirilmesi giderlerinin esas alınması gerçek zararın belirlenmesinde hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabilir. Özellikle taşınmazın gerçek değeri ve toprak alınmasının taşınmazın arsa niteliğinde bulunan vasfına ne ölçüde zarar meydana getirdiği ve bu haliyle bu yerlerde inşaat yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa ne ölçüde bir zararın oluştuğunun belirlenmesi zorunludur. Çünkü, zarar, taşınmazların haksız eylemden önceki durumu ile sonraki durumu arasında farktan ibarettir; ayrıca zararın taşınmazların rayiç değerini (sürüm değerini)de geçemiyeceği unutulmamalıdır.
O halde mahkemenin eksik incelemeye dayanan hükmü usul ve yasaya aykırı olup bu nedenle bozulmalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla taşınmazların vasfını da gözeterek, özellikle bunların haksız eylemden önceki değeri ile sonraki değerini belirliyip (eski hale getirme işleminde imar drumu ve değer açısından bir zorunluk yoksa) bu farkı; zorunluk varsa olay günündeki eski hale getirme değerini; taşınmazda eylemli olarak bir zarar söz konusu değilse, alınan toprağın mahallindeki sürüm değerini hüküm altına almaktan ve tüm bu işlemlerde hükmedilecek tazminatın, isteği ve taşınmazların rayiç değerini (sürüm değerini) aşamıyacağını da gözönünde bulundurmaktan ibarettir.
SONUÇ : Temyiz olunan karanın 2 nci bentte gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA, davalının sair itirazlarının 1 inci bentte gösterilen nedenle reddine, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 24.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.