 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/3749
K: 1986/4461
T: 02.06.1986
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalılardan C. ve O. hakkındaki maddi tazminat davasının süresi içinde açılmadığından reddine ve 335.685 lira destekten yoksun kalma tazminatının davalı H.C. ve Y.G.'den, 25.000 lira manevi tazminatın davalı Y.G.'den alınarak davacıya ödenmesine ve davalı H.Ç. süresi içinde derdestlik itirazında bulunduğundan itirazının kabulü ile sonradan açılan manevi tazminat davasının bu davalı yönünden açılmamış sayılmasına ilişkin hükmün, süresi içinde davalılardan H.Ç. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, davalı H.Ç.'un temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Dava trafik kazasından doğma tazminat isteğine ilişkindir. Davalılar C.Ç. ve O.G.'ün işleteni oldukları iki traktörün sürücülerinin kusurları sonucu oluşan olayda, davacının yakını A.K. ölmüştür. Adları geçen davalılar savunmalarında zamanaşımı def'inde bulunmuşlardır. Mahkemece olay günü ile davanın açıldığı gün arasında iki yıldan fazla bir süre geçtiğinden ve malca sorumlu olanlar hakkında ceza zamanaşımı uygulanamıyacağından onlar hakkında davanın bu yönden reddine karar verilmiştir.
Oysa ceza davasının mahkumiyet kararı ile 18.12.1984 tarihinde sonuçlandığı ve tazminat davasının ise bundan yıllar önce 29.4.1982 tarihinde açılmış olduğu görülmektedir. Türk Ceza Kanunu'nun 465 inci maddesi hükmüne göre bir kimsenin hizmetinde bulunanlar tarafından bu hizmetin ifası sırasında işlenen aynı Kanunun 455 ve 459 uncu maddelerinde yazılı cürümlerden dolayı hükmedilecek tazminattan o kimse malen mesul olduğundan zarar görenler ceza davası sonuçlanıncaya kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca kamu davasına müdahale ederek malen sorumlu olanlardan uğradıkları zararın ödetilmesin isteyebilirler. O halde davacılar kendilerine böyle bir imkanın tanınmış olması karşısında uğradıkları zararın ödetilmesini malen sorumlu olanlardan bu şekilde katılma yoluyla değil de kamu davası hakimin kararı ile sonuçlanıncaya kadar doğrudan doğruya hukuk mahkemesine başvurmak suretiyle de talep edebilirler. Bu nedenle kamu davasına katılarak tazminat isteyebilme hakkı düşmezden önce bunun hukuk mahkemesinde talep edilebileceği gözetilmeksizin işletenler hakkındaki davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak davacıların temyizi olmadığından belirtilen husus bozma nedeni yapılmamış yalnız yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA 2.6.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.