 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. Hukuk Dairesi
E: 1986/296
K: 1986/1316
T: 13.02.1986
DAVA : Taraflar arasındaki trafik kazasından doğma tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı toplam 1.250.000 lira destekten yoksun kalma tazminatı, 40.000 lira def'in masrafı ve toplam 350.000 lira manevi tazminatın 18.5.1984 tarihinde 19.12.1984 tarihine kadar % 5, bu tarihten sonra % 30 faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, fazla isteğin reddine ilişkin hükmün süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşuldu:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir yolsuzluk görülmemesine göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2 - Hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda, destek zararı hesaplanırken raporun (peşin sermaye sebebiyle ödemelerde yapılacak iskonto meselesi) başlığı altındaki kesiminde 55-60 yaşları arasındaki ücretlerde her yıl için % 5 artım olacağından iskonta haddi olan % 5 oranının birbirini gidereceğinden bahisle bu dönem için % 5 iskonto haddinin uygulanmayacağı belirtilmiş ve hesap buna göre yapılmıştır.
Bu hesap raporuna göre verilen hüküm sadece davalılar tarafından temyiz olunmuştur.
Bilindiği üzere, destekten yoksun kalma tazminatının toptan ve sermaye şeklinde verilmesi mümkün olduğu gibi, aylık ve yıllık iratlar şeklinde verilmesi de mümkündür.
Borçlar Kanununun 43. maddesi ile, bazı kanunlardan farklı olarak bu konuda kesin bir vaziyet almadan destekten yoksun kalma tazminatının veya cismani zarar halinde hükmedilecek tazminatın şeklinin tayinini hakimin takdirine bırakmıştır.
Bir kişinin bir başkasına bakması şeklinde tanımlanabilecek destek yardımı, zaman içinde devamlılık gösteren bir faaliyettir. Diğer deyişle destek ölmeseydi, desteğini kaybeden bu yardımları bir anda almayacak, aylık veya yıllık iratlar şeklinde destek süresinde alacaktı ve hiçbir zaman ondan göreceği yardımları toptan bir sermaye şeklinde eline geçiremeyecekti. Olayımızda olduğu gibi, destek tazminatının toptan ve sermaye şeklinde ödenmesine karar verildiği durumlarda, desteğin kaybeden yıllar sonra alacağı destek yardımını peşin olarak almaktadır. Eğer bu miktarlara iskonto haddi indirimi uygulanmayacak olursa, desteğinden yoksun kalan, davalının sırtından
fazla kazanç sağlamış olacaktır. İşte iskonto haddi uygulaması, gelir taksitleri toplamının peşin verilecek olması sebebiyle, hak sahibinin sermayeyi işleterek sağlayacağı avantaj nisbetinde indirim yapmak ve bu suretle tazminat müessesesini gerçek zararı aşkın bir iktisabın aleti olmaktan kurtarmaktır (Bkz. Prof. Dr. Selahattin Sulhi Tekinay, Ölüm Sebebiyle Destekten Yoksun Kalma Tazminatı, İstanbul, 1963, S. 219 - 221; Arkun Kudat, Cismani Zararlarrın Değerlendirilmesi ve Maluliyet Baremleri, Ankara - 1970, S. 91 - 93).
Mahkkemece bu hukuki ve maddi olgular ve ücretlerdeki % 5 artış ile % 5 iskonto haddinin birbirinin gidereceği hususundaki yanlış gözetilmeksizin alınan bilirkişi raporunun hükme esas tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunhan hükmün yukarda iki nolu bentte gösterilen nedenle (BOZULMASINHA), davalıların sair temyiz itirazlarının ise bir nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 13.2.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.