DAVA : Dava dilekçesinde davacı, velayetindeki oğlunun nüfus kayıtlarında 5.2.1970 olan doğum tarihinin gerçek doğum tarihi olan 5.2.1965 olarak tashihini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm C. savcısı tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Tefhim edilen kısa kararda davanın reddine ilişkin karar verildiği belirtildiği halde, taraflara tebliğ edilen ilam davasının kabulüne ilişkindir.

İlamın, tefhim edilen karara uygun olarak düzenlenmesi zorunlu olup, bu yön mahkeme kararlarının saygınlığı ve duruşmaların aleniyeti bakımından kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Zira kısa kararla gerekçeli kararın birbirine aykırı olması mahkemelere olan güveni sarsar. O nedenle davanın tamamen reddine karar verildikten sonra, bundan dönülerek davanın kabulüne ilişkin hüküm verilemez.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş. duruşma tutanağında olduğu gibi davanın reddine dair gerekçeli kararın yazılarak, taraflara tebliğ etmekten ibarettir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, 11.11.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972