Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1986/9713
K: 1986/10108
T: 17.11.1986
ÖZET: Manevi tazminat taktirinde hakkaniyet ölçüsü.
Taraflar arasındaki babalık davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Manevi zarar, gerek zararın değerlendirilmesi ve gerekse giderilmesi yönlerinden özelliği ve büyük güçlükleri olan bir kavramdır. Özellikle ve güçlüğün ana sebebi kişinin manevi varlığına yapılan saldırıların meydana getirdiği tahribatın ölçüsünü ve giderilmesinin niteliğini belirlemekte toplanmaktadır. Manevi zararın "manevi tazminat" adı altında para ile karşılamak istemesi hiçbir zaman paranın zarara uğrayan manevi değerleri geri getirdiği yada bu değerlerin parayla değiştirildiği anlamını taşımaz ve bu biçimde yorumlanamaza. Belki paranın bu konudaki fonksiyonu kişilik hakları zedelenen kişinin duyduğu manevi acıyı bir ölçüde hafifletmek ve yumuşatmak ve yatıştırmaktan ibarettir. Amaç bozulan manevi dengenin onarılıp düzeltilmesidir. Bunun içindir ki manevi tazminat bir esas değildir. Nitekim manevi tazminatın bir ceza olmadığı 22.6.1966 tarihli ve 7/7 sayılı içtihadı birleştirme kararının gerekçesinde açık bir biçimde belirtilmiştir. Diğer taraftan kişinin mal varlığına yönelik bir zararın karşılanması amaçlandığı içinde gerçek bir tazminat sayılmaz. O halde manevi tazminat herşeyden önce mağdurda yada zarara uğrayanda bir tatmin ve huzur duygusunu uyandırmalı ve manevi tazminat taktirine temel edan ana ölçü ve düşünce bu olmalıdır.
Şüphe yokki, manevi tazminatın kapsamı ve sınırı ile miktarının belirlenmesi Hakime tanınmış bir haktır. Ne varki taktir hakkının söz konusu olduğu bütün durumlardaki gibi bu konuda da Hakim Medeni Kanunun 4.maddesinde öngörülen temel ilke uyarınca hak ve nesafetle hüküm verme zorunluluğundadır. O halde hakim hukuk bilgisinden yararlanarak Türk toplumunun sosyal, ekonomik ve moral yapısını gözönünde tutarak ve özellikle tarafların olaydaki gerçek durumlarını değerlendirecek hak ve adalete uygun bir sonuca ulaşmalıdır.
Taktir hakkını gerek kamu oyunda ve gerekse toplum vicdanında hak ettiği güven ve inancı yaratması kesinlikle objektif esaslara dayanması şartına bağlıdır. İşte bu sebepledirki taktir edilecek manevi tazminat miktarı hem bu haksız eylemi özendirecek oranda, hemde mağdur yönünden zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmamalıdır. Daha açık bir deyişle meydana getirilen eylem ile hükmedilen tazminat miktarı arasında makul ve haklı, inandırıcı bir orantı kurulması ve en önemlisi tazminatın davacı eş için zenginleşme aracı olacak tutarda bulunmaması ve diğer tarafın müzeyeke haline düşmesinin cinlenmesi gerekmektedir.
Yerel mahkeme manevi tazminatın yukarıda açıklanmasına çalışılan genel özelliklerini tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını babalığa konu olayın kapsamını etkisini, nitelik ve ağırlık derecesini gözönünde tutmadan ve bütün bu unsurları karar yerinde tartışmadan On milyon lira gibi fahiş bir miktarda manevi tazminata hükmetmiştir. Bu takdirin manevi tazminatın bünyesine, amacına ve Medeni Kanunun 305. maddesinin fonksiyonuna aykırı bulunduğu açıktır, ö halde bütün bu sebeplerle ılımlı bir miktar manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmektedir.
3- Diğer taraftan yerel mahkeme davalının halen avukat staj eri olduğunu bura açmasının mümkün bulunmadığını, meslek sahiplerinin başka bilişten kazanç sağlayamayacağı gözönünde tutmadan ve dava ile hiç ilgisi olmayan ve davacı tarafça dayanılan davalı ailesinin maddi durumunu gözönünde tutarak ve gelecekteki mesleki kazancını düşünerek aylık 50.000 lira iştirak nafakası belirlemesi fahiş ve. usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemenin ileride davalının stajını bitirip avukatlık mesleğine başladığındaki o zamanki kazancına göre artırılması mümkün olmak üzere şimdilik çok ılımlı bir nafakanın tayini ile yetinmesi zorunludur. Aksi düşünce adalet ölçülerine ve nafakanın niteliğine uygun düşmez.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün 2.ve 3.bentte gösterilen sebeplerle davalı yararına BOZULMASINA, diğer davalının temyiz itirazlarının ise birinci bentte gösterilen sebeple REDDİNE 17.11.1986 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Olayın niteliği ve tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları karşısında aylık yirmibeşbin lira nafaka ve beşyüzbinliradan fazla manevi tazminata hükmedilmesi halinde davalı edeme güçlüğüne düşer. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırı olup bu gerekçe ile bozma oyundayız. Çoğunluk görüşüne bu sebeple katılmıyoruz.
ÜYE ÜYE
Esat Başaklar Turgut K.Ülkü
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini