 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1986/9008
K: 1987/10161
T: 10.11.1986
DAVA : (A.İ.Ç.) ile (H.Ç.) arasındaki boşonma davasının yapılan muhakemesi sonunda tarafların boşanmalarına dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1 - Yurt dışında bulunan (Almanya) koca tarafından kendisine ihtarda bulunulan eş tambir güven içinde olmadıkça davete uymak zorunda değildir. Çünkü davacı kocanın iyi niyetli bulunmaması ve evlilik birliğini gerçekten devam ettirme amacı taşınmaması halinde, bu davetin kadını sırf zor durumda bırakmak amacıya yapıldığının kabulü düşünülebilir. Hatta kadın bu davete uyarak yurt dışına gitse bile koca kendisini eve almıyabilir. Her zaman ve ehr olayda kocanın iyi niyeti önceden bilinemiyeceğinden, yukarıda açıklana benzer ihtimallere karşı kadının, yabancı bir ülkeden Türkiye'ye dönmesi için mali güvenceye kavuşturulması zorunludur. Aksi halde, kadın sonu nereye varacağı belli olmayan bir yolculuğu göze almaktan haklı endişe edip bunun etkiyisyle ihtara uymaktan kaçınabilir. O hade ihtar kararı ile birlikte muhtemel dönüş masrafını da karşılayacak miktarda paranın kadına gönderilmesi eğer para yerine uçak bileti gönderiliyorsa bunun gidiş-dönüş şeklinde düzenlenmesi zoruludur. Olayımızda ise bu zorunlulua uyulmamış ve sadec gidiş bileti gönderilmiştir. Dolayısıyla davalı kadın dönüş için gerekli güvenceden yoksun bırakılmıştır. Öyleyse yapılan ihtar geçersiz olup sonuç doğurmaz. İhtar kararında bu hususun hiç öngörülmemiş olması, hatta yalnızca gidiş yol giderlernini (veya uçak biletinin) gönderilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi, nihayet dvalı kadnıın dahi ihtar kararına bu yönden itiraz etmemiş bulunması da durumu değiştirmez. Çünkü ihtarın haklılık yaa da haksızlığı ile şekline uygun olup olmadığı gibi konular, özetle geçerli bulunup bulunmadığına yönelik inceleme, boşanma davasında tartışılıp çözüm ve sonuca bağlanacak kısımlardar Kadının ihtar kararın hiç cevap vermemiş ya da başka itirazlar ileri sürmüş bulunması da genelde ihtarın geçersizliği savunmasını kapsar. Bütün bu sebeplerle geçersiz ihtara dayalı davanın reddi gerekirken yazılı düşüncelerle boşanmaya karar verilmesi usul ve kanua aykırıdır.
2 - Diğer taraftan davacının bağmısız kont hazırlamadığı ve davalı eşini ana babasıyla birlikte oturduğu eve davet ettiği dinlenen tanık anlatımlarıyla gerçekleşmiş olduğundan yapılan ihtar bu yönü ile de geçersiz bulunmakta ve hükmün bozulması gerekmektedir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 10.11.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.