 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1986/1702
K: 1986/2046
T: 27.02.1986
DAVA : Hüseyin ile Kadriye arasındaki nesebin reddi davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Koca evlendikten en az yüzseksen gün sonra doğan çocuğun kendisinden olması ihtimali bulunmadığını ispat etmedikçe, çocuğun nesebini reddedemez (MK. m. 243). Çocuğun, evlenme akdinden itibaren yüzseksen günden az bir müddetle doğduğu veya kadının gebe kaldığı zamanda kocasından ayrıldığına hükmedilmiş olması belirlenirse koca red davasında başka delil ikamesine zorunlu değildir (MK. 244). Şu kadar ki, kadının gebe kaldığı zaman, kocası ile birlikte ikametinin gerçekleşmesi halinde asıl olan yine nesebin sıhhatidir (MK. m. 244). Taraflar 1966 yılında evlenmişler nesebi red edilen çocuk ise, karı-koca birlikte ikamet ederlerken 14.5.1982 tarihinde doğmuştur. Olayda Medeni Kanunun 244. maddesi 1. fıkrasında görülen sebeplerden birinin varlığı gerçekleşmemiştir. Bu bakımdan aynı maddenin 2. fıkrası gereğince asıl olan çocuğu nesebinin sıhhatidir. Bu sebeple davacı koca, doğan çocuğun kendisinden olması ihtimalı bulunmadığını ispat etmedikçe çocuğu red edemez. Toplanan deliller de davacı çocuğun kendisinden olmadığının imkansız bulunduğunu kanıtlayamamıştır. O halde isteğin reddinde bir yanlışlık bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA) ve onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.2.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.