 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
E: 1986/1323
K: 1986/1724
T: 20.02.1986
DAVA : Hamide ile Mehmet ve arkadaşları arasındaki nüfus kayıt tashihi davasından yapılan muhakemesi sonunda verilen hüküm davalı ve C. Savcısı tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Evlilik mevcut iken veya sona ermesinden itibaren üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır (MK. m. 241). Koca doğumu öğrendiği günden itibaren bir ay içinde çocuğun nesebini red edebilir (MK. 242) Red süresi sona ermeden önce kocanın (babanın) ölümü veya temyiz kudretinden yoksun olması veya da herhangi bir sebepten dolayı çocuğun doğumundan haberdar edilemesi halinde çocukla birlikte mirasçı olan veya çocuk sebebiyle mirastan mahrum olanlar doğumu öğrendikleri tarihten itibaren bir ay içinde nesebi red davası açabilirler (MK. m. 245/1). Bu süreler hak düşürcü olup mahkemece resen gözetilir. Olayda baba Şükrü, 31.1.1969 tarihinde ölmüş çocuk Şinasi ise 3.4.1969 tarihinde, yani babasının ölümünden üçyüzgün geçmeden doğmuştur. Bu bakımdan Şinasi'nin babasının Şürkü olduğunun kabulü zorunludur. Çocuğun doğduğu tarihte Döndü'nün kocası olan Şükrü sağ olmadağına göre, Şinasi'nin doğumu sebebiyle kardeşi Şükrü'nün miraksından pay alamayacak olan davacının, doğumu öğrendiği tarihten bir ay içinde nesiebi red davası açması gerekirdi. Oysa temyize konu dava 2.3.1984 tarihinde açılmıştır. Davacı, Şinasi'nin doğumunu davanın engeç bir ay önce öğrendiğini iddia ve ispat etmiş değildir. Bu sebeple hak düşürcü süre geçtikten sonra açılan davanı reddi gerekirken Şinasi'nin babasını Şükrü olarak gösteren nüfus kaydının iptaline ve böylece nesebin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın gösterilen sebeplerle (BOZULMASINA), 20.2.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.