 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1986/9469
K: 1986/9677
T: 25.12.1986
DAVA : İmal edip satışa arz ettiği peynirlere ait tenekelerin üzerindeki etiketlerin standarda uygun bulunmaması suretiyle yetkili mercilerce verilen emirlere aykırı hareketten sanık S.T.'nun yapılan yargılaması sonunda; hareketine uyan 3018 sayılı ticarette Tağşişin Men'i ve İhracatın Korunması Hakkındaki 1705 sayılı kanuna ek kanunun 8. maddesi gereğince neticeden 1500 lira hafif para cezasıyle tecziyesine cezasının teciline yer olmadığına dair ÇATALCA Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 21.5.1986 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından dilekçeyle istenmek ve dava evrakı C. Başsavcılığının 4.12.1986 tarihli tebliğnamesiyle daireye gönderilmekle okundu:
Temyiz suç vasfına yönelik bulunduğu cihetle yapılan incelemede;
1 - Sanık hakkındaki dava, imal edip satışa arzettiği peynirlere ait tenekeler üzerindeki etiketlerin standarda uygun bulunmadığından dolayı açılmıştır.
Etiketler üzerinde ne gibi bilgilerin bulunacağı hem TS 591, hem de Gıda Maddeleri Tüzüğünün 62 ve 64. maddelerinde gösterilmiştir.
Tüzüğün 62 ve 64. maddelerine aykırılık halinde 66. maddesi delaletiyle TCK'nun 398. maddesinin uygulanacağı açıktır.
Tüzükte hüküm bulunduğu ahvalde standart dolayısiyle TCK.'nun 526. maddesinin uygulanması mümkün olmadığı gibi yenicelek ve içilecek maddelerde de 1705 sayılı kanun 1/son maddesi hükmü muvacehesinde bu kanunun uygulama olanağı yoktur.
Bu itibarla; öncelikle etiketteki uygunsuzluğun neden ibaret olduğu, Tüzüğün 62. ve 64. maddelerinde gösterilen hallerin bulunup bulunmadığı soruşturularak sonucuna göre, 62 ve 64. maddeye aykırılık hali mevcutsa 66. madde delaletiyle TCK'nun 398. maddesinin, aksi halde TS. 591 dolayısiyle 526. maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınmadan uygulama yeri bulunmayan 1705 sayılı yasaya ek 3018 sayılı kanunun 8. maddesi gereğince ceza tayini,
2 - Kabule göre; öncelikle eylemin 1705 sayılı kanunun 6. maddesi yönünden teemmülü gerekmekle görev cihetinin nazara alınması ve TCK.'nun 119. maddesi gereğince ön ödemede bulunma hakkının tanınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25.12.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.