 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
2. Ceza Dairesi
E: 1986/2834
K: 1986/4255
T: 18.04.1986
DAVA : Hırsızlık suçundan sabıkalı sanık Ali'nin sabıkasının silinmesi ve memnu haklarının iadesi talebinde bulunması üzerine talebinin reddine dair (......) 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 16.4.1985 günlü müteferrik kararın temyizen tetkiki hükümlü Adil vekili tarafından istenilmiş ve para depo edilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı Yüksek makamından red kararının onanmasını isteyen 27.3.1986 tarihli tebliğname ile 31.3.1986 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak, gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : 647 sayılı Yasanın 7. maddesinde öngörülen hükümlülüğün "adli sicilden silinmesi" kararı, hükümden doğacak sonuçların ortaya çıkmasına engel olan ve kuşkusuz yasal hakların geri verilmesini ve kendiliğinden sağlayan bir hukuki işlem ve yargıdır.
Buna karşılık, T.C. Yasasının 121-124 ve C. Yargılama Yasasının 416., 420. maddelerinde öngörülen "yasal haklarının geri verilmesi" yargısı ise, yitirilen hak ve ehliyetlerin iyi halli hükümlüye yargı yoluyla geri verilmesidir.
Bu yargısal kararın doğurduğu sonuç ise, hükümlülüğüne ve dolayısıyla geçmişteki sabıkayı kaldırıcı nitelikte olmayıp, yalnızca geri verilen haktan, geçmişe yürütülmeksizin karar tarihinde sonra yeniden yararlanmayı sağlayıcı nieliktedir. Bu açıdan konusu yalnızca Ceza Yasasında öngörülen ehliyetsizliklerle de sınırlı değildir. Nitekim yasada deneme süresi asıl cezanın çekilmesinden yahut da af, ya da süreaşımı nedeniyle cezanın düşmesinden itibaren başlamaktadır. Ve iyi halin kanıtlanmasıyla hükümlünün ehliyetsizliği ortadan kaldırılarak hakkı geri gerilmektedir. Bu düzenleme, afla ortadan kalkan hükümlülüklere rağmen, kimi ehliyetsizliklerin sürdürülmemesini benimseyen Türk mevzuatına uygundur ve bu ehliyetsizliklerin iyi halli hükümlüler için kaldırılma yöntemi de yasal haklarını geri verilmesini sağlayan yargılamadır.
Belirtilen nedenlerle ayrı amaç, kapsam ve sonuçları bulunan adli sicilden kaydın silinmesi kurumuna ve 647 sayılı Yasanın 7/2. maddesiyle bunun yasaklandığını belirten gerekçeye dayanılarak verilen yerel mahkeme kararının tebilğnamedeki düşüncenin reddiyle BOZULMASINA, 18.4.1986 gününde oybirliğiyle karar verildi.