 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1986/9426
K:1986/9536
T:25.02.1986
* TAPULAMA KOMİSYONU KESİNLEŞEN TAPULAMA TESBİTİ
ÖZET : Tapulama komisyonunun, kesinleşen tapulama tesbitini değiştirme yetkisi yoktur.
(766 s. Tapulama K m. 94)
Taraflar arasında görülen davada; davacı Hazine, tapulamaca davalı adına tesbit edilen 3311 parsel sayılı taşınmazın deniz kenarında yükselmiş tepe ve mera niteliğinde Olduğunu ileri sürerek kaydın iptalini ve Hazine adına sınırlandırılmasını istemiştir.
Davalı, geldisi T. Evvel 1309 tarih ve 3 sayılı olan tapu ile nizalı taşınmaza 50.60 yıldır zilyet olduğunu savunmuştur.
Mahkemenin, davanın reddine dair kararı dairece uygulamanın yetersizliği nedeniyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan keşif ve toplanan delillere göre davalının dayandığı tapunun nizalı parseli kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar yasal süre içerisinde davacı tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
Hükmüne uyulan bozma kararından sonra dosyaya getirtilen evraklardan anlaşıldığına göre, dava konusu taşınmaz 3026 parsel sayısı ile 766 sayılı Yasanın 35. maddesi uyarınca mera olarak sınırlandırılmıştır. Gerek anılan 35. maddeye uygun biçimde yapılan sınırlama, gerekse tapulama sırasında tesbit dışı bırakılma işlemi birer tapulama işlemleridir. Bu belirlemelere karşı yasada öngörülen süre içerisinde mülkiyet iddiası ile itiraz edilmemesi nedeniyle işlemler kesinleşen tapulama tesbitine ait işlem ancak mahkemede iptal konusu olabilir. Çok sınırlı hallere ilişkin bulunan 766 sayılı Yasanın 94. maddesinin uygulanması dışında tapulama komisyonlarının kesinleşen tapulama tesbit işlemlerini kendiliğinden değiştirme yetkisi mevcut değildir. Olayda da mera olarak sınırlandırılması kesinleşen taşınmaz tapulama komisyonunca ifraz ederek gerçek kişi adına parsel oluşturulmuş durumundadır. Komisyonca yetkisiz olarak yapılan bu tasarruf geçersizdir. Hal böyle olunca, davacı Hazinenin açtığı davanın kabulü gerekirken maddi olgunun yanılgılı değerlendirilmesi İle davalının ancak genel mahkemede tapu iptali davası açabileceği düşünülmeksizin davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacı Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine, 25.9.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.