 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E:1986/920
K:1986/808
T:03.02.1986
* ZİLYEDLİKLE MAL EDİNME
ÖZET: Kamu düzenine ilişkin bir yasal kayıtlamanın (takyidini var olduğu dönemdeki zilyetlik, süresi ne olursa olsun zilyet yararına mülk edinme koşulu olarak gözönüne alınamaz.
(766 s. Tapulama K m. 32)
Taraflar arasında görülen davada; davacı vekili, müvekkiline ait 119 parsel sayılı taşınmaza davalıların elattıklarından bahisle önlenmelerini istemiştir. Davalılar, ellerindeki yerleri haricen davacıdan satın aldıklarını savunmuşlardır.
Mahkemece, davalılardan Nazım hakkındaki davanın kabulü ile 55400 m.2 İlk yere müdahalesinin önlenmesine, diğer davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Kararın temyizen incelenmesi süresinde davacı vekili ile davalılardan Nazım tarafından istenilmekle; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü
Davacıya 1952 senesinde 4753 sayılı Yasaya dayanılarak dağıtım yoluyla verilen ve adına 119 parsel numarası ile tapuya kaydedilen dava konusu taşınmazın 39600 m? İlk bölümünün 1959 yılında davacı tarafından davalılardan Süleymana, geri kalan 55400 m2. lik bölümünün de 1979 senesinde diğer davalı Nazım'a haricen satılıp, zilyetliğin devredildiği yapılan inceleme ve uygulamayla saptanmış olup, esasen bu yönler yanlar arasında tartışmasızdır. Öte yandan dağıtım yolu ile verilen taşınmazların başkalarına devrini yasaklayan 4753 ve 1757 sayılı Yasalar yürürlükten kaldırıldığı gibi, son olarak 1.12.1984 günü yürürlüğe giren 3083 sayılı Yasanın 26. maddesi ile de 1617 sayılı Yasanın 20. maddesi dışındaki maddeleri yürürlükten kaldırılmış, böylece takyidi öngören herhangi bir yasal dayanak kalmamıştır. Bu itibarla davalılardan Nazım'ın davacıya ödediği harici satış bedeli üzerinden aleyhine hapis hakkı tanımak suretiyle elatmasının önlenmesine karar verilmesi doğrudur. Anılan davalının temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Davacının temyizine gelince, 119 parsel sayılı taşınmaz 1.12.1984 günün değin yasal takyide bağlı olarak kaldığına göre, belirtilen tarihten önceki harici satışa ve zilyetliğe değer verilerek olayda' 766 sayılı Tapulama Yasasının 32/c maddesi hükmünün uygulanması doğru değildir. Zira kamu düzenine ilişkin bir yasal takyidin varolduğu dönemdeki zilyetlik, süresi ne olursa olsun, zilyet yararına mülk edinme koşulu olarak nazara alınamaz. 0 halde Diğer davalı Süleyman hakkındaki davanın da davacıya ödediği harici satış bedeli için lehine hapis hakkı tanınmak suretiyle kabulüne karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan 766 sayılı Yasanın 32İc maddesi hükmünden sözedilip, reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine, 3.2.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.