 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/7802
K: 1986/7483
T: 25.06.1986
DAVA : Taraflar arasında görülen davada: Davacı, 630 ada dahilindeki Çinili hanın üst katındaki 10 kapı no'lu odanın Sultan Selim Vakfından icareli olup 1327 tarihli deruhte ile 3/894 er payı (O.) kızları (Y.A.) 3/84 er payı (N.) oğlu (T.) kızı (A.) 4/84 payı oğlu (A.) 4/84 er payı, (E.) kızları (Z.A) adına kaytılı iken adı geçenler firari kişilerden olmaları ve 6/84 (Ş.) payı ile 6/84 (O.) payının (A.) kızı (A.)'ye intikalinden sonra varissiz ölmesi nedeniyle hazinede adına tescilini usulsüz olduğu ileri sürerek tapunun iptalini, Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı süresinde davalı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu taşınmaz Sultan Selim Vakfından icareli olup, 1327 tarihli deruhte ile mutasarrıfları adına kaytılı iken firari kişilerden olmaları nedeniyle 1980 yılında hazine adına tescil edilmiştir.
Gerçekten özde vakıf malı olan taşınmazların mutasarrıflarının mirasçı bırakmadan ölmeleri ya da ülkeyi terkle firari duruma girmeleri halinde gerekli usul işlemlerinin tamamlanmasından sonra mahlulen ya da metruken vakfına dönmeleri asıldır. 5.6.1935 gün ve 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 24.9.1983 günü yürürlüğe giren 2888 sayılı yasıın 2. maddesi ile değişen 29. maddesinin 1. fıkrasında 10 yıl içinde tecavüz bedeli vermek yoluyla icraten veya mukataa kayıtlı terkin edilmemiş olan gayrimenkulerin mülkiyetinin 10 yıl sonunda kendiliğinden mutasarrıflarına geçeceği ve vakfın hakkını da ivaza döneceği belirtildikten sonra 2. fıkrasında mülkiyeti mutasarrıfına geçmiş olan gayirmenkullerde maliklerini bu kanunun yayımı tarihine kadar ölmeleri üzerine son mirasçı sıfatıyla hazineye intikal edip de bu hussu tapu kaydına işlenmemiş bulunanlar ayrık bırakılarak işlenmemiş olan taşınmazların mahlulen vakfına rücu edeceği hükme bağlanmıştır.
327 tarih 3520 muamele no'lu tapu kaydına dayalı olarak 7.7.1941 tarihinde kadastroca Emniyet Müdürlüğü eliyle yaptırılan tahkikattan 1924 yılında mutasarrıfların adlarına kayıtla dava konusu taşınmazların başında bulunmadıkları ve firari veya mütegayyip şahıslardan oldukları anlaşıldığına göre 2762 sayılı yasanın 29. maddesinin 1. fıkrasının olayda uygulanması olanağı yoktur. Bu durumda gerçekten özde vakıf malı olan taşınmazın mahlulen ya da metruken vakfına dönmesi asıldır. Bu nedenle yazılı olduğu üzere davanın kabulüne kaar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 25.6.1986 tarihinde oybirliği ile karar verildi.