Hukuki.NET


Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/5081
K: 1986/5879
T: 20.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Şişli 2. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 29.3.1985 gün ve 1080-180 sayıl hükmün onanmasına dair daireden verilen 24.12.1985 gün ve 14901-15105 sayılı kararın süresi içinde tashihen tetkiki davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava konusu 396 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 13.2.1986 tarih 2/4053 sayılı Bakanlar Kurulu kararnamesi ile yetkili kılınan komisyonca anılan kararnameye dayanılarak davacılar miras bırakanı (M.A.)'nın ihyasından ötürü 19.8.1940 tarih 870 sayılı kararla tefvizine karar verildiği ve tefvizin (M) mirasçıları adına yapıldığı dosya içeriği ve toplanan delillerle sabittir. Öte yandan çekişmeli taşınmaz için 1942 yılında 237 lira 60 kuruş bedel takdir edilerek tefviz kararı doğrultusunda gerekli olan işlemlerin sonuca bağlanması yönünden komisyona müracatta bulunmalarının teminen durumun (M.) mirasçılarına ilanen tebliğ edildiği, ilan üzerine komisyona (M.)'in tek mirasçısının eşi (S.) olduğunu belirten 27.7.1942 tarih 653-683 sayılı hasımsız veraset belgesi getirilmekle (S.)'ye 7.3.1945 tarihli Defterdarlık yazısı gönderilip onbeş gün içinde başvuruda bulunmasının duyurulduğu, bu duyuruya rağmen herhangi bir talepte bulunulmayınca tefvize yetkili komisyonun 22.6.1948 tarih 92 no'lu kararı verdiği, böylece o tarihlerde (M.) mirasçıları adına tapu kaydı oluşturulmadığı, 1957 yılında da çekişmeli taşınmazın kadastroca 1970 ada 16 parsel numarasıyla davalılardan hazine adına tahdit ve tesbit edildikten sonra 1962 yılında 7367 sayılı yasa hükümleri uyarınca diğer davalı Belediyeye kayden devredildiği anlaşılmaktadır. Davacılar, 12.1.1977 tarih 1684/22 sayılı hasımlı veraset ilamı ile kendilerinin (M.) mirasçıları olduklarını belgeliyerek 19.8.1940 tarih 870 no'lu tefviz kararına dayanıp işbu davayı açmışlardır. Hemen belirtmek gerekir ki davacıların 870 no'lu tefviz kararına dayanarak tapu iptal ve tescil isteğini kapsayan işbu davayı açabilecekleri kuşkuzdur. Ancak,dava ve taleplerinin kabul edilebilmesi anılan kararın kendileri yönünden varlığını ve geçerliliğini korumasına bağlıdır. Gerçekten 22.6.1948 tarih 92 no'lu karadan belirgin biçimde anlaşıldığı üzere 92 no'lu karar, temeldeki 19.3.1940 tarih 870 no'lu tefviz kararının tümüyle iptal edip ortadan kaldırmış değildir. Yalnızca 1/4 paya hasren tefviz işlemlerinin yürütülmesini engellemiş, diğer bir deyişle 1/4 paya hasren tefviz hakkının istakı sonucunu doğurmuştur. O halde 19.8.1940 tarih 870 no'lu tevfiz kararının 3/4 pay hakkında varlığını ve geçerliliğini koruduğu açıktır.
Her ne kadar Dairenin, hükmüne uyulan 14.5.1984 tarih 6026-5803 sayılı bozma kararında "taşınmazın imarlı olarak (M.) varisleri adına tefvizine ilişkin kararın sonradan kaldırılıp geri alındığına ve geri alınma kararının da Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğine" değinilmiş ve bu suretle tefvizin sonradan tümüyle kaldırılıp geri alındığı şeklinde maddi bir yanılgıya düşülmüş ise de, sonuca etkin olabilecek maddi yanılgıya dayalı olarak verilen bozma kararına yerel mahkemenin uyması kazanılmış hak meydena getiremez.
Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin kadastro tahdit ve tesbitinden sonra davalı hazineden diğer davalı Belediyeye geçici 7367 sayılı Kanundan kaynaklandığı cihetle olayda M.K.'nun 931. maddesi hükmünü davalı Belediyenin yararına uygulanmasına da olanak yoktur. Bu itibarla mahkemece 19.8.1940 tarih 870 no'lu tefviz kararının 3/4 pay hakkında varlığını ve geçerliliğini koruduğu dikkate alınarak 3/4 paya hasren iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Belirtilen yönler davacıların karar düzeltme istemleri üzerine bu kez yapılan inceleme sonunda anlaşılmış olmakla:
H.U.M.K.'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme isteminin kabulüne ve dairenin yanılgılı değerlendirmeye dayanan 24.12.1985 tarih 14901/15105 sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına.
Şişli Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 29.3.1985 trih 1080/180 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.5.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini