 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/501
K: 1986/3996
T: 18.03.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İzmir 5. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 30.5.1985 gün ve 631/395 sayılı hükmün onanmasına dair daireden verilen 4.11.1985 gün ve 12438/12142 sayılı kararın süresi içinde tashihen tetkiki davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Taraflar kardeştir. Davacılar müşterek miras bırakanlarından intikal eden dava konusu taşınmazlardaki paylarının, tüm mirasçılar birlikte vekil tayin ettikleri Ali tarafından çok düşük bir bedelle ve vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı erkek kardeşlerine tapuda satış yoluyla temlik edildiğini ileri sürerek iptal ve tescil istemiştir.
Davalılar, murislerinin ölümünden sonra davacıların da dahil oldukları mirasçılar arasında yapılan 1.2.1982 günlü sözleşmede davacıların dava konusu taşınmazlardaki miras paylarını bedel karşılığı kendilerine satarak teslim ettiklerini ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi için de Ali'nin vekil tayin edildiğini ve vekil aracılığı ile temlikin yapıldığını savunmuştur.
Gerçekten vekilin taşınmaz malı dileğine dilediği bedelle satışa yetkili kılınması dürüstlük kurallarını ve günün ekonomik koşullarının gözardı olmasına imkan veremez. Ancak 1.2.1982 günlü sözleşme içeriği itibariyle mirasçılar arasında bedel karşılığı diğer mirasçılara devrini öngörmektedir. Mirasın taksiminden önce terekeye dahil belli bir taşınmaz maldaki miras hakkının diğer mirasçıya temlikine ilişkin sözleşmenin geçerli olması 24.5.1985 gün 2/5 sayılı Yargıtay İnançları birleştirme kararı gereğidir. Dava konusu payların davalıya temlikinin anılan sözleşmeye uygun bulunduğunun söz edilemeyeceği de aşikardır.
Ne var ki davacılar vekili 28.1.1983 günlü dilekçesinde 1.2.1982 günlü senedin iptali isteği ile dava açtıklarını ve davanın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/758 esasında kayıtlı olup görülmekte bulunduğunu bildirmişlerdir.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının 1.2.1982 günlü senedin taraflara aidiyetinin belirlenmesi halinde Medeni Kanunun 612. maddesine ve 24.5.1985 gün 2/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararına uygun olup, geçerli sayılması gerektiğine işaretle anılan senedin iptali istemi ile açıldığı ve derdest olduğu bildirilen dava sonucunun beklenilmesi ve neticesine göre karar verilmesi icap edeceğine değinilerek bozulması gerekirken onanmasının maddi yanılgıdan kaynaklandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Bu itibarla karar düzeltme isteği yerindedir. Kabulüyle Dairemizin 4.11.1985 gün 12408/12142 sayılı onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme kararının belirtilen nedenden ötürü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), peşin harcın iadesine 18.3.1896 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.