 |
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
1. Hukuk Dairesi
E: 1986/4949
K: 1986/5885
T: 20.05.1986
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Altındağ 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 16.7.1985 gün ve 675/489 sayılı hükmün bozulmasına dair daireden 14.11.1985 gün ve 12513 - 12678 sayılı kararın süresi içinde tashihen tetkik davacı tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacının çap kaydına dayanarak açtığı elatmanın önlenmesi, gecekondunun kal'i ve ecrimisilin tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesine ve gecekondunun kal'ine, ecrimisil talebinin ise reddine karar verilmiş, bu karar, daire tarafından "davalıya savunmasında sözünü ettiği satış vaadi sözleşmesine dayanarak ferağa icbar davası açması için önel verilmesi ve dava açtığı takdirde sonucunun beklenmesi gerekirken bu yönün dikkate alınmaması isabetsizdir." denilerek bozulmuştur. Bozmada değinilen 21.6.1978 tarihli sözleşme noterde usulüne olarak düzenlenmediği, diğer bir deyişle resmi şekilde yapılmadığı için harici satış sözleşmesi niteliğindedir. Bu itibarla dairenin anılan sözleşmeyi geçerli bir satış vaadi sözleşmesi olarak değerlendirmesi yanılgıya dayanmaktadır. Ancak, dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının kayden maliki bulunduğu 869 parsel sayılı taşınmazı, özel parseller halinde satışa çıkardığı, dava konusu 352 ve 354 sayılı özel parsellerin 21.6.1978 tarihli senetle davalı tarafından haricen satın alınıp üzerlerine gecekondu niteliğindeki binanın inşa ettirildiği, çevrede de yapılaşmanınoluştuğu ve davacının merciine 15.6.1983 tarihli başvuru formunu da bizzat kendisini verdiği dikkate alınıp 2805 ve 2981 sayılı yasalar ile getirilen düzenlemeler gereğince, nizalı yerinde bulunduğu bölgenin kamulaştırılıp, kamulaştırılmayacağının, henüz bu aşamaya gelinememiş ise idareyi kamulaştırmaya götürecek girişi ve uğraşların nelerden ibaret olduğunun yetkili merciinden sorularak, duruma göre kamulaştırma işleminin sonucunun beklenilmesi ve davalının 2805 ve 2981 sayılı yasa hükümlerince tanınan haklardan yararlanıp, yararlanamıyacağı yolunda, hükme yeterli bir soruşturma ve kesin bir değerlendirme apılması gerekçesi düşünülmemesi isabetsizdir. Davacının karar düzeltme isteminin bozmanın gerekçesi yönünden yerinde olduğu bu kez yapılan değerlendirme sonunda anlaşılmakla:
H.U.M.K.'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme isteminin gerekçeye hasren kabulüne ve dairenin 14.11.1985 tarih 12513/12678 sayılı bozma kararındaki yanılgıya dayanan gerekçenin ortadan kaldırılmasına,
Altında Asliye 3. Hukuk Mahkemesinin 16.7.1985 tarih 675/489 sayılı kararın yukarıda açıklanan gerekçeden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 29.5.1986 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.